dünyanı/dünyayı yıkmaktır, kendi elinle, kendi başına.
kendini kurmak gibi kümülatif bir edimin son merhalesi/dir/midir. tutunduğunuz ait olduğunuz ne varsa geriye yaslanıp bir çırpıda yok oluşlarını seyretmeye hazır mısınız/hazır olmalısınız. çünkü bir gün sur üflenecek ve bir büyük boşlukta bozulacak büyü. hazır mısınız?
elinize aldığınız tüm o dünyevi şeylerin aslında sizi kendi kendinize hapsettiğini anladığınız anda özgürsünüz aslında. belki bir bardak su içmek gibi kolay/zor/saf/kirli olan bu yıkmak devinimini ait olduklarınızla başlatacaksınız. her şeyi/şeyinizi yok ettikten sonra gidip bir elma yiyin, girdiğiniz tek günah bu olsun.
aslında yüksek binaların tepesine çıkıp aşağı bakmak kadar rasyonel değildir yıkmak ama chaplinin modern times'ı kadar rasyoneldir. bunu bilmek bile sizi sanayileşmekten koruyabilir.
kendini yıkmak kendi özünü sahiplenmektir/öz farkındalıktır. kendini kurmakla başlayan serüven kendini yıkmak safhasına gelince ait olduğunuz hiçbir şeyi sevmeyeceksiniz/sevemeyeceksiniz. grotesk kahkahalarınızı sona saklayın çünkü film bitmek üzere. tyler durden öfkesini modern zamanlara savurmak için işaret bekliyor israfilden/israfil allahtan.