line chek sonrasında yapılan ve: konser verecek olan gurubun ve/veya sanatçının: tarzına, tuşesine, kullanılan enstrumanın marka ve modeline, sahnede kullanılan enstruman sayısına ve sahnedeki yer aldıkları pozisyona, vokal ve enstrumanların bir birine olan dinamik balanslarına, setup'ta kullanılan ekipmana -(mikrofon, kablo, dinamik prosesor'ler[expender, gate, exciter, compresor, limiter, maximizer...v.s.], efekt prosesör'ler[flanger, chorus, delay, tab-delay, reverb, echo, distortion...v.s.], mixer, equalyiser, crossover, digital hparlör prosesörleri, poweramp, hoparlör kabloları, hoparlörler[adeti, açık hava veya kapalı alan için oluşları, sahneye ve dinleyiciye göre bulundukları pozisyon, gücü, frqunce cavabları, etki alanları ve mesafesi...v.s.], salonun yapısal(fiziki) durumu, salonun rezonans frequence'sı, hava ısısı ve nemi, phantom image'i =(dinleyici gözlerini kapatığında; sahnedeki vokal ve enstrumanları teker teker duyabilmesi ve bunu da sahnedeki yerlerindeymiş gibi olması), dinleyicinin kıyafetleri -(yaz t-short/kış yünlü kazaklar)... ve daha bir çok efektif değişkene bire bir bağlı olarak yapılan ve kaba bir tabir ile "ayar" olayıdır.
"sound chek... si haa! seyy a!... prova.... eyyy.. seyy" gibi bilmeyen kişilerce anlaşılamamış bazı insana has sesler kullanılmaktadır.
amaçları da şunlardır:
mikrofona "si" "seyy" derken dikkate alınan; insan kulağının işittiği ses frequence bölgesindeki 4-6Khz bandıdır. bu frequnce bölgesi "ş" ve "s" harflerine denk gelmektedir. kısacası o mikrofonun tonundaki "parlaklığı" sınanır. yani tiz seslerdir. ayrıca: feedback'e en kolay giren frequence bölgesi de budur.
"haa" "eyy" derken ise "miğde sesi" olarak adlandırılan ve insan oğlunun verebileceği en alçak frequence'taki "bass" sesleri verilmektedir. yani yine o tonlaması yapılan mikrofondaki "peslik" sınanır... *