Yukarıda bahsedilen kim bilmiyorum ama benim bahsetmek istediğim Mesut keskin bir çevirmen ve editör.
Son zamanlarda felsefe kitaplarını özgün dillerinden çeviren kişilere fazlasıyla ilgi ve saygı duymaya başladım. Elbette bu saygı duyduğum çevirmenler, belli bir gramere uyarak yalnızca cümlelerin türkçesini yazanlar değil. Bahsettiğim kimseler, çevireceği eseri her şeyden önce anlamış ya da anlamaya çalışmış, o eserin üzerine çalışmış ve kitabın kendisini yalnızca biçimsel olarak değil, özellikle yazarının söylemek istediklerini de yani kitabı anlam bakımından da türkçeye çevirmiş kimseler.
Mesut Keskin'i de bu gruba dahil ediyorum, çünkü martin heidegger gibi bir adamın "metafiziğe giriş" gibi bir eserini o kadar yetkin bir biçimde tercüme etmiş ki türettiği ya da sözcükler üzerinde biraz oynayarak ortaya çıkardığı kelimeler hakikaten göz dolduruyor.
Yine kendisi "Dasein" kelimesini en iyi Türkçeleştirenlerden birisi. Ben Dasein'a karşılık Türkçe olarak söylemek gerektiğinde "burada-olan"ı tercih ediyorum ama onun çevirisi de açıklamasıyla oldukça hoş: da-sein'ı "o-arada-olan" olarak türkçeleştirmiş. "O-arada" olmaktan kastı ise insanın yaşam ve ölüm "arasında" varoluşması.
Hakikaten harikulade, Mesut bey. Kaleminizi öpüyor ve hatta yalıyorum.
Not: eğer heidegger'den metafiziğe giriş'i okumak isterseniz bu, Mesut Keskin'in editörü olduğu ve çevirdiğini edinin. Ben bu yetkinliğine biraz geç vakıf oldum. Yani bu adamın bu nitelikte olduğunu bilmeden okudum. Nitelik dedim ama Dasein'ın eksistansiyalleri vardır.