hepsini yaksak içimiz ısınır belki. son 1 aya kadar akp'liyle akp seçmeniyle bir sorunum yoktu. insanımızın cehaletine, kandırılmışlığına, enişteleri tarafından manipüle edilmelerine veriyordum bu sevgiyi. ta ki darbe gecesine kadar. sizlere başımdan geçen bir geceyi anlatmak istiyorum ki, neden yakmak istediğimi anlayın değerli sözlük arkadaşlarım.
darbe girişiminin olduğu gün 2 kız arkadaş antalya'dan ayvalık'a kadar otostopla sorunsuz, tatlı tatlı insanlarla muhabbet ederek, güle eğlene gelmeyi başardık. gece 12 gibi darbe olayının ciddileşmesiyle ve 1 gün sonra ne olacağını bilemediğimizden cunda'da kamp atmak yerine 1 gün sonra gerçekleşebilecek sokağa çıkma yasağı söylemlerini de göz önünde bulundurarak kısmen daha güvenli bir yer arayışına girdik ve balıkesir merkeze dönmeye karar verdik. ismini vermek istemediğim büyük bir seyahat firması tarafından öncelikle bilet kesilmeksizin balıkesir'e 2 katı fiyatına gitmeyi kabul ederek dolandırıldık. üstüne üstlük krizi fırsata çeviren bu akp zihniyetli firma ve şoförleri tarafından gece saat 3'te balıkesir'in dışında bi caddede bırakıldık. o sırada aktroller konvoylarıyla, doblo kornalarıyla zafer turları atıyorlardı şehirde, sokakta kimse yoktu, en az 8 araç tarafından sözlü tacize uğradık. ve inanın üzerimizde kışlık denilebilecek kadar kapalı giysiler vardı -dipnot: taciz edilmemizi gerektirecek açıklıkta bi uzvumuz görünmüyordu, zira sonra şort giymeyeydiniz amk diyen beyinsizlere karşı önlem- tüm türkiye'yi otostopla gezen 2 kadın olarak hayatımızda ilk kez huzursuz olduk. anlam veremedik, vatan kurtarırken karıya kıza laf atanlara, vatan kurtarma bilinçlerine... bir taksi bulup konaklayacağımız yere kadar gitme umudumuzu kazanmıştık ki, yollar kapalı olduğu için taksi de bizi kalacağımız tesisin 200 metre yakınına kadar bırakabildi. bu arada saat 4. tekrar 200 metre yürümek üzere yola düştük, halimize acıyan 1 sivil polis bizi aracına aldı ve 100 metre kadar daha götürüp benden de bu kadar kızlar dedi. sağolsun. geriye kalan 100 metrede de türk bayraklı şahinci ak gençler tarafından taciz edilmeye devam ettik. hayatımızın en tedirgin, en gergin gününü yaşadık sokakta. askerden, silahtan, darbeden korkmamız gerekirken kendi vatandaşımızdan korktuk, amcalarımızdan, teyzelerimizin oğullarından, komşularımızın eşlerinden... o yüzden kurtarılacak bir şey olduğunda artık akp'li olan o zihniyete 'sen gelme lan ayı' demek istiyorum. yakmak da güzel bir seçenek olabilir. kendimi güvende hissetmediğim bir ülkede kurtarılmak istemem zira.