1 mayıs'ı anlayamanların anlayamayacağı olay.
1 mayıs için ne kadar çok terör lafı, güvenlik lafı kullanılıyorsa tuzla gibi olaylar o kadar çok gözardı ediliyor demektir.
Çok net değilmi? iş güvenliği isteniyor. Ve bu en basit, en asgari işçi talebidir. Bayrammı, size bayram mayram yok, size tersanelerde ölmek yaraşır deniyor.
Sendikalarının içinin boşaltılıp etkisizleştirildiği, bayramının yasaklandığı, mezarda emeklilik hak görüldüğü için, tuzla patlamasıda gündemdeki yerini almaz. Alsada bir iki cümle ile ancak.
Hak, örgütlü güçle alınır, iş güvenliği ve diğer sosyal haklar bütün terörist vb. suçlamalara rağmen mücadeleyle kazanılabilir.
gerçek gerçektir, hak verilmez alınır.
Bugün böylesine ölümlerle, yaralanmalarla rüzgar ekenler, yarın fırtına biçmeyede hazır olmalılar.
üreteninden yana olmayanlarda, yarın duyacakları vicdan azabıyla kendi inanç sistemlerinde kavrulmaya müstahaktırlar.
tuzla ne ilk, nede son.
Bugün tuzla, yarın maden ocakları, hastahaneler, dökümhaneler nerde üretim varsa, nerde hayatın can damarı atıyorsa orada bu sorun bu duyarsızlıkla bizi yakmaya devam edecek.
talep yükseltilmeli; Daha çok iş güvenliği, daha sağlıklı çalışma ortamı..
