ülkemiz televizyonlarında sıkça iddia edilen vefasızlıktır. nedense bunu anlamakta güçlük çekiyorum.
sanatçı toplumu etkileyen önemli bir figürdür. herkesin hayatında bir şekilde yer kaplar, sinema, müzik vesaire. ilerleyen dönemlerde sanatçının yaptığı işler azaldığında -genellikle sinema, tiyatro ve müzikte görürüz, diğer sanat dallarını kimse sallamaz-, sanatçı zor duruma düştüğünde televizyon kanallarında bir vefasızlık yavşaklığı başlar.
sanatı severim, fakat netice itibariyle bu da bir meslek. bugün işine yıllarını vermiş bir eczacı, bakkal, manav gibi düşünüyorum. ekstra bir tribe girilmemesi gerektiğini düşünüyorum. doğrudur zorda olmak kolay bir şey değil, ihtiyaç sahibi olmak kolay bir şey değil. özellikle eski türk sineması dönemlerinde bu alana gönül vermiş kişilerin birçoğunun sigortasız çalıştığını, paralarını alamadıklarını da biliyorum. fakat diğer iş kollarında da insanların keyif içerisinde yaşamadığını da biliyorum. şartlar herkese zordu. bilen bilir.
dolayısıyla sanatçıya vefasızlık diye boy boy gösterilen haberler bana hep samimiyetsiz geliyor. televizyon kanallarının haber yapacak kadar siklediği bir sanatçı türkiye'deki birçok kişiden kat kat fazla para kazanmıştır. kazandıklarını çatır çatır yemesi, birikim yapmaması veya bir şekilde elindekileri kaybetmesi ne benim, ne de diğer ana haber bültenini izleyen vatandaşların suçudur.
mahallenin bakkalını gördüğünüzde "ihsan yha canımsın" diye koşup boynuna sarılmıyorsanız, sanatçıya da abartıda bulunmayın derim. tabii bu benim kişisel görüşüm.