-SADIK HiDAYET-
Dünyanın en sessiz uçan kuşlarıdır baykuşlar...Hiçbir kuşta bulunmayacak ölçüde yüksek işitme yeteneğine sahip kulaklarını uçuş esnasında tüm seslere kapatırlar... Ve öyle süzülürler gecenin karanlığında.
Göz kapakları yukarıdan aşağıya doğru değil, aşağıdan yukarıya doğru kapanır baykuşun... Başlarını gövdelerinin üzerinde180 derece çevirebilirler...Bilgeliğin sembolüdür baykuş, tarih boyunca.
Breton’un başyapıt olarak nitelediği unutulmaz eseri Kör Baykuş’ta: "Anladım, elden geldiğince susmam gerek, elden geldiğince düşüncelerimi kendime saklamalıyım. Ve şimdi yazmaya karar vermişsem, bunun tek nedeni, kendimi gölgeme tanıtmak isteğidir,” diyor Sadık Hidayet.
Hüznün ve acının tarihidir aslında insanlık tarihi. Ve mutsuz aşkın tarihidir aşkın tarihi...
Sadık Hidayet 9 Nisan 1951 günü Paris’te kendi isteğiyle yaşama veda etti. Dostları cansız bedeninin yanında küle dönüşmüş el yazmalarını buldular.
Mollalar tarafından kitapları yakılan, eserleri yıllarca yasaklanan iran Edebiyatının en büyük yazarlarından Sadık Hidayet’in, Doğu'nun Kafka’sı olarak anılması boşuna değildir elbet.
Hep susmak ve yazmak arasında çarmıha gerili bir yaşam arasında gelip gider... Sislerle kaplı, büyülü ama ona göre her daim sığ yaşam ırmağında ilerleyebilmek için, bir sandalcının sırığı gibi kullanır kalemini...
Dünyanın en sessiz uçan kuşlarıdır baykuşlar...Hiçbir kuşta bulunmayacak ölçüde yüksek işitme yeteneğine sahip kulaklarını uçuş esnasında tüm seslere kapatırlar...Ve öyle süzülürler gecenin karanlığında.
O ise kendisini, aşık olduğu denizin, tükenir korkusuyla suyunu içmeyerek susuzluktan ölen Pers Efsanelerinin mitolojik kuşu 'Butimar’a benzetir bir keresinde.
"Suyu tükenir diye içmeye kıyamadığı, denize aşık Butimar Kuşu’na."