evet, karısını döven bir erkeği yargılamak, cezalandırmak, erkeğin dinen üstüne farz olan bir emri yerine getirmesini engellemeye yönelik olduğu için dini özgürlüklerin ihlalidir.
dikkat buyurun müslümanlar, eğer ki şartlar tamamsa, bir erkeğin karısını dövmesi öyle isterse kullanabileceği bir ruhsat değil, apaçık bir emir, aynen namaz kılma emri gibi bir farzdır.
işte ayet yukarıda... şartlar sayıldıktan sonra "dövebilirsiniz" denmiyor, "dövün" deniyor. demek ki bu emir aynen namaz gibi, aynen türban gibi bir farzdır. şartlar tamamsa kocanın usulüne göre attığı dayak karısı için (bkz: avrupalı kadınlara parmak ısırtan islami rahmet)'tir.
durum böyle olduğuna göre, tüm türbanlı zillilerin bir an önce akıllarını başlarına toplaması ve kocalarıyla birlikte, "kocamızın bizi dövmesinin engellenmesi bir farzın engellenmesi zulmüdür" diye yürüyüşler düzenlemesi icap eder.
