-Deli Cevat : fiyatlari, hububat fiyatlari... saatimini pili bitmiş, hemen bir zürafaya tecavüz edip şarj etmem lazım. neden? çünkü çevre dostuyum, sarımsak piyasasının piriyim. di mi benjamin?
-Benajamin : evet abi.
-Deli Cevat : çok sinirlendim ben ama!
-Benajamin : neden abi ?
-Deli Cevat : sus benjamin köpek bokuna boğarım seni!
-Deli Cevat : domates çorbası, evet, çok leziz bir şeydir benjamin, hele ki hava soğuksa ve kar yağmışsa ve ben dışarıda büyük bir zevkle kardanadam yapıp tekmeleyerek parçalamışsam ve çok üşümüşsem eve gidip domates çorbası içmek dışında bir şansım kalmaz ki
-Benajamin : çok canım çekti cevat abi, biri yapsa da içsek şimdi, tüm lezzetini benliğimizin derinliklerinde hissetsek.
-Deli Cevat :hemen şu camdan içeri girerim ve nazikçe rica ederim içerideki hamfendiden, çünkü neden, çünkü ben girişimci bir yapıya sahibim, ve çünkü neden, çünkü seni kıracağıma kafamı boğarım benjamin...
kahramanimiz haberleri izlemektedir..
-dans ederken uzayda kaybolan balerinler tum aramalara ragmen bulundu.. bu duruma pek sevinen hacivatlar komitesi olayi yetmis palyacoyu dinamitle patlatarak kutladilar.. duruma bir anlam veremeyen yuzlerce fizik profesoru cildirarak timarhaneye yatirildilar.. duruma bir anlam verebilen parasutculer ise torenle sovalye yapildilar!!
deli cevat abimiz her zaman ki gidi depresif bir durumda yolda yürümektedir. tabi gene sinirlidir.
ve bir anda benjamine şöyle seslenir.
- benjamin.. çok sinirliyim. çokkk.. şimdi sinirden kendimi sikecem o olacak...
-ah evet yapmalıyım. hayır yapamazın bunu. benjamin kuş bokoundan çıkma emi. ah hayır. saatim kangren etçek beni, çok sıkmışım benjami
-küsüm senle cevat abi..."
-benjamin saat kaç?
-4,5 abi bi sorun yok dimi?
-sanırım daha az zürafa boku yemeliyim, biraz göbek yapmışım..
-abi sende seni zayıf gösterecek bi saat denersin olur biter
-teşekkürler benjamin beni büyük bir dertten kurtardın
siyah olsun ve üzerinde zebra desenli fiyonklar?
-olur cevat abi!
-di mi?
-evet! mütemadiyen haklısın herzamanki gibi.
-buyrun kimi aradınız?
-eşşşeğin sikini aradım. noolcak !!? çotaaaaaannkk
-kusura bakma ama cevat abi nie vurdun adama durduk yere
-saçma saçma konuşma benjamin..boynuna sarılıp öpeydim de toplum beni ipne mi sanaydı...imajım mı sarsılaydı.
-aaa anne adama bak pipisine saat takmış!!?
-deli o yavrum
-ulan sıçtınız motivasyonumun içine ..mına kodumun normalleri.!!
-cevat abi rolex alalım mı bi tane sana
-neden benjamin?
-fiyakan olur abi
-rolex alerji yapıyor çükümde
-hadi ya?
-aaah horoz çişi tavşan bokkuuu
-noldu abi?
-sinirlendim birden.
- bişi sormak istiyorum cevat abi
- öyle sorulmaz benjamin, annen sana öğretmedi mi terbiyesiz!? bişi yoktur bir şey vardır!
- özür dil...
- sıs! bak hala konuşuyor! önce bir sürü terbiyesizlik yap, altüst et ruhsal dengemin rot balans ayarını sonra da geç karşıma ben bir şey yapmadım ki bidibidi! yok benjamin, bu kadarı da fazla, hiç terbiye vermiyor artık aileleri gençlere, başımıza taş yağacak... allahım sen bizi koru... feilatün failün...
- haklıs...
- sus dedim benjamin, görüyorsun ki ders çalışıyorum! iki kere iki dört dört kere dört on dört, di mi?
-boş bir pencere gördüm mü hemen atlarım..neden?çünkü girişimci bir ruhum var!!!
-uleenn tüm psikopatlar beni buluyoo yaa!
-abi suç sende bi kırçta alacaksın kelleleri
-bi sus benjamin yaaa..bi sus .mına koyiimm yaa!!!
-iki kere iki döört. üç kere üç dokuuz. beş kere beş onbeeş. yedi kere iki ondöört..
- hayrola cevat aabi naapıyosun yahu!?
- üç kere yedi yirmibiir... evrim geçiriyorum benjamin.. tabi tabi.. altı kere altı yirmi altıı.. bi dakka yoksa otuz altı mıydı??
-hadi saklambaç oynayalım benji... şimdi sen saklan, ben bulayım... koltuğun arkasındasın işte, gördüm, zaten seni oraya ben koymuştum salak! benden saklanabileceğini mi sanıyorsun ehüehühe!!
-tamam, şimdi ben saklanıyorum..
-akciğerine saklanmışsın cevat abi.
-saçmalama benjamin, siyah ve beyaz arasındaki farkı bilmiyor musun, karaciğer o... zürafe toynağı mısın nesin, anlayamıyorum seni de...
-hayat bir bilmeceler silsilesidir. akıl labirentinde yaşadığımız bu çılgın macera bizi kavrayış denen çıkışa yaklaştırır. varoluş düzeninin bu didaktik yapısı her ne kadar karmaşık görünse de sonuç itibari ile mükemmeldir. bu mükemmellik paradokslarla gizlenmiştir. di mi cevat abi...
-skime kadar yolun var benjamin... tabi tabi...
ulan hanfendi ay toprağı renginde bir sal kiralayıp neptün'e gitme arsundayım sizde at paleti bulunur mu?
-cevat abi anorakta alalım abi
-bi sus benjamin bi sus mına koyim, di mi ulan hanfendi?
-aa hayrola niye kusuyosun cevat abi dikkat et üstüme sıçratıyosun
-bunlar sevinç kusmukları benjamin böağkk
- benjamin öyle sinirlendim ki seni bile sikebilirim
- cevat abi ben neetttim sana
- sus da ağzına al lan
-hayrola cevat ağbi yoktun kaç gündür?
-sorma saat bozuldu.utançtan insan içine çıkamadım.
-kendi kendime ayar vermekten bıkmıyorum ivedilikle.
-noldu cevat abi bişeymi var
-mi ekini ayırsana lan ibibik partikülü
-tamam ya nolduki
-bak şimdi de kiyi bileşik yazdın, at bokuna boğulasıca!
-aman da aman gubarakta gubarak...nefis bir yabani tarla hatunu!..pek şifalıdır bunların orgazmı...hınss!hınsss...ay uy tirtir oldu oröjen bölgelerim gubaak gubaraak!..
-henede hanım kızlar hödeenee
al fistanı hönkürdümde fedeneee
hedenede hanım kızlar hödeene
-gel beraber mesut olalım benjamin, bir adaya yerleşelim, cuma olsun senin adın.
-olmaz cevat abi meşgulüm bu ara ferdinand amsterdamdan ziyarete gelecek.-sus cuma, iki gün önce boklu bi yerliydin, ne bu avrupai ayaklar!
-ama cevat abi...
-köpek balıklarına tuvalet kağıdı eylerim seni!
-peki robinson abi...
-sende kişilik bozukluğu var benjamin.çift kişiliklisin sen!
-ama sen de çift kişiliklisin.
-ee italya nasıldı
-yine mi kabak kim yaptı bunu
-hububat fiyatlarıııı
-ohho hohhh iyki gelmişim sessiz burası sakin güzel dimi benjamin
- eger birini seviyorsan, onu serbest birak, donerse delidir, donmezse normaldir. ve bu mina kodumun normalleri adamda konsantre birakmaz. ve yasamak bir orman gibi hoykurerek, ve bir at balgami bir potasyum sulfat hesabi. di mi lan benjamin?
- benjamin neden kimse bana saati sormuyor?
- cekiniyorlardir abi...
- lan ben adam mi yiyorum!
bir adam ağlamaktadır:
-ühü ühü böhaarrkk
-noldu abi?
-deli cevat sikti beni
-ee noolmuş ne yapsa yeridir
-saatini bile çıkarmadıöarghhh böhü böhüüüü
-vah canıım
seni gözüm tutmadı ama olsun, veriniz bana iki kilo domatesler manav adam... peki ne yapıcam ben o domatesleri söyle bakalım...ha?
-n-ne yapcan aabi.
-götüme sokucak halim yok heralde,yiycem tabiki eşşoleşşek!..abuk subuk sorular sorup asabımı bozma benim manyak heriiff!..sikiym senin vericeğin iki kilo domatesleri, almıyorum ulan!..
-kesseydin kafasını cevat aabi!..
-her şeyin bi zamanı var benjamin,ölüm sabır işidir.,emek ister..tabi tabii..
-yaşanmaz ulan bu memlekette,iki ton turp olmuş 150bin dolar.aç mi kalsın vatandaş.?..bana bak öküz,iki kilo domatesler istiyorum ve soruyorum,ne yapıcam ben bu domatesleri diye...iyi düşün,öyle cevap ver yoksa karışmam!..
- ...?...!...?..
-dilini mi yuttun eşşoleşşek,insan gibi bi soru sordum sana cevap versene iletişim özürlü köpek.ne kötülüğümü gördün ibliss...yeter bee...
-sen bilirsin aabicim paşa gönlün ne dilerse onu yaparsın,kim karışır sana güzel aabicim,ister yersin,ister atarsın keyfin bilir...
-paaat küüt çaat..huyuma giderek bana deli muamelesi yaptığını anlamadım mı sandın karakter özürlü aşağılık sebzeci!...dört kere dört on altıı...beş kere beş yirmibeeş..altı kere altı otuz altıı!...
kuu vak vak vak kuu vak vak vak kuyruğun neredee,kuyruğum yok kuyruğum yok yüzerim deredeee...
ulan hanfendi yandaki manav nereye kayboldu aniden..bi domates meselemiz vardı..o bakımdan soruyorum...
-ee şeey,bildiğim kadarıyla kapattı dükkanı...artık balıkçılıkla uğraşıcakmış!..
-potasyuum iltahaplı potasyuuum,elimden kurtulamıycaksın alçaak,derhal at paleti istiyorum,derhal at paleti temin edin banaaa!..
-özür dilerim beyfendi at paleti satmıyoruz,maalesef yok bizde.!.
-kes ulan gevezeliği,at paleti yoksa en büyüğünden iki çift insan paleti vermeyi akıl edemiyor musun geri zekalı,herşeyi ben mi öğreticem,ver derhal veeer.!..
-pe..peki efendim,derhal efendim!..
-elimden kurtulamıycaksın manav efendi!..ister balıkçı ol ister nükleer fizikçi..eninde sonunda bulucam seni..ve cevap vericeksin bana ne yapıcağıma dair o domatesleri...tabi tabi öyledir idi..daha hızlı napolyon daha hızlı deaahh,artık kaderle yüzleşme vaktidir..deaahhh!!..
otobus duragini yerinden soker, deli gibi kosar (deli gibi?) ve duragi deniz kenarinda bir yere monte eder;
-hmmm, buranin manzarasi guzelmis burada bekleyeyim otobusu, evet burda..
