hazır kıta'da olduğumuz için uyumadan gecenin bir saati alarm verilmesini bekliyoruz. her zamanki gibi gazinoya çıkardılar bizi. oturduk plastik masa ve sandalyelere. günlerdir süren bu uygulama ile o kadar yorgun düşmüşüz ki herkes kafasını yukarıda zor tutuyor. masa kenarında yer kapan, gözlerini kapatıp dinlendiriyor. ben de verilese de alarm yatsak diyorum. kendimden geçmişim yorgunluktan. birdenbire sandalye ile beraber yere düştüm. panikle kalbim yerinden çıkarcasına çarparak uyandım. (uyuya kalmışım sandalyede, nasıl uyuya kaldığımı hiç bilmiyorum) acaba komutanın biri uyuya kaldığım için sandalyeye tekmeyi mi yapıştırdı diyorum kendi kendime. hemen çevreme bakındım, komutan momutan yok. rahat bir nefes aldım o an. çevremdekiler de masalarda, sandalyelerde uyuya kalmış; benim düşme gürültümü bile duymamışlar. hayatımda böylece ilk defa sandalyede uyuya kaldım, uyuya kalarak yere düştüm.