eve girdiği ilk gün daha dedi bana. " çıkar ayakkabılarını kapıda ". dışarıda kalmasını istediği ilk şeydi ayakkabılarım. kendi evime çekinerek girdiğim ilk gündü. babamın gözlerini gözlerimden kaçırdığını farketmem, savunmasız olduğumu ilk hissettiğim andı. o an, yalnız olduğumu anladığım ilk gündü.
anlatmasın kimse bana. aralarında iyi olanları, sevgi dolu olanları dinlemeye tahammülüm yok benim. siz bırakın ben çürüteyim fikirlerinizi.
dört duvar arasında kendinizi evsiz hissetmenizin nasıl bir şey olduğunu , aşağılanırken nasıl başka düşler kurduğunuzu , kabus görmekten sıkılıp uyumama arzunuzu , hayatınızın kabusa döndüğü farkettiğinizde bir daha uyanmamak üzere uykuya dalma gayretinizi...
ayakkabılarım hep kapı ardında, bedenim hep o lanet ev içinde, aklım babamda, ruhum ayakkabılarımın yanında kaldı.
hoş daha beter tecrübelerim var benim. onun için kimse anlatmasın bana.