islami açıdan mucizeler daha çok, kendilerini tebliğ için gönderilen peygambere inanmayan halkın dikkatini çekmek, doğruluğunu onların dünyasına göre ispat etmek için gerçekleşir. Allah dostu diye tabir edilen evliyaların yahut kimi zaman sıradan Müslümanların gösterdiği olağanüstü eylemlere de keramet denir.
Mucizeler Allahuteala’nın eseridir, bu mucizeyi gösteren peygamberin değil. Buna bütün Müslümanlar inanmışken neden sürekli, Peygamber efendimizden önce gelen diğer peygamberlerin mucizeleri, yahut bizden çok önce yaşamış insanların kerametleri üzerinde hayranlıkla duruyoruz? Müslümansak zaten inanmış insanlarız ve gösterilen mucizeye şaşırmamızın sebebi ne? Mucizeleri allahuteala’nın yarattığına inanıyorsak hangi mucize bize evrenden daha fazla hayranlık uyandırabilir, hangi mucize bize solunum sistemimizden, sindirim sistemimizden veyahut bir arının faaliyetlerinden daha fazla hayranlık uyandırabilir? Mucizelerle, kerametlerle çoğalan cahil sohbetlerinden kurtulup halkı islamın özü olan fikirlerle beslememiz gerekmektedir. Bu konuda okumuş ebeveynlere, cami imamlarına, diyanete ve islami değerler üzerinden hizmet yürüttüğünü iddia eden tüm Müslümanlara çok büyük görevler düşmektedir. Artık masallar, hikayeler kıssalar değil kıssaların özünü anlatmanın zamanı geldi de geçiyor bile.
Belki bilinçli belki cahillikten bilmiyorum ama halkın islami değerlerden uzak kalmasının temelinde bu başarısız din eğitimi sosyolojinin yattığı kesindir.