çok göreceli bir kavram. kime göre neye göre ?
hali hazırda okulunu okuyan bir öğrenci için, gelecek kaygısı son derece normal bir durumdur. vatanımızda yeşeren bu evlatlarımız mühendis olup çiçekçilik yapar hale gelmiştir. *
yeni evli bir çift için gelecek kaygısı, onları işleri düzelene dek strese bunalıma sokacak durumdur. kira, elektrik faturası, su faturası, yiyecek giyecek masrafı, dolmuş masrafı vs. vs. bitmez... *
oğlunu birinci sınıfa gönderen ebeveynin çocuğuna olan gelecek kaygısı, bu en zor olanıdır. bir şekilde kendi yaşamlarını yarım yamalak da olsa hayata yamamış bu insanlar, yıllarca gözlerinden sakındığı evladının gelecekte nasıl bir yaşama sahip olacağını merak edip kendi kendilerini bitirirler. esrar içme yaşının ilk okullara kadar düştüğü şu dönemde okul okutmak bir dert. bbg evlerinden fırlamışçasına aç gözlü kızların kol gezdiği zamanda oğlunu evlendirmek başka bir dert. yine çocuğnu odtü den mezun edip, patlamış mısır satacağını düşünmek bambaşka bir dert...