en son bi arkadaşımdan soğuma sebebim ankara garındaki patlamaya verdiği tepkiyle başladı. "onlar teröristti, kanlı pazar diye türkü söylüyolardı, bomba patlatıcaklardı." dedi. buna o kadar inanmış ki ne diyeceğimi bilemedim. o türkü seneler önce 6. filoya karşı protesto eden koministlerin öldürülmesi, dövülmesi üzerine yazılan türküydü ve o arkadaşım sıfatını o zamanlar taşıyan mahluk bildiğin onu günümüz sloganı sandı ve buna araştırma yapmadan inandı. çünkü o bir akpliydi.
bi kaç ay sonra biriyle konuşmaya başladım. güzel duygular hissediyordum o zamanlar. çocuğun numarasına kadar her şeyi aldı ve benim yanımda onu ayartmaya çalıştı. ciddiyim bunu yaptı ve ben sadece onun rezilliğini izledim. sonra zaten çocuktanda tiksinerek olayı kapattım.
bi zaman sonra benim alevi olduğumu öğrendiğinde "biz alevileri hiç sevmeyizzzz" dedi. o beyin cümle kurabildiğine şükretmedi ama alevileri sevmiyoruz dedi. ben yine imkansızı başardım ve yine sustum.
en son görüştüğümüzde biliyorsunuz ben lüksü seviyorum dedi. aşağılamak istemiyorum ama köyde büyümüş sadece 1 sene kayseri merkezde dershaneye gitmiş, yeni üniversiteye geçmiş bi insan dedi bunu. sevgilim starbucks sevmeyen biri olursa ben ne yaparım dedi. sevgili kriteri avmlerde gezen, en lüks yerleri bilen, arabası olan, zengin olan bir insanmış. utanmadan bunu bu şekilde dile getirdi.
en acınası durum bende bitiyor aslında. ben bu insana arkadaşım dedi. onunla gezdiğim süre içinde belki de bende onun gibi anıldım. bu yüzden kendime üzülüyorum.
birine arkadaş demeden önce gerçekten çok iyi düşünmekte yara var. ben hep bunu yaşıyorum, daha öğrenemedim.