Henüz beşte birini bile okumadım ama dayanamadım yazıyorum sözlük.
Her türk gencinin mutlaka okuması gereken atatürk eseridir.
Aslında çoğumuz eserin anlattığı döneme lisedeki inkılap tarihi derslerinden oldukça aşinayız fakat ana olayların dışında gelişen çok kritik durumların da olması ve bunları atatürk'ün bakış açısından okumak müthiş derecede keyifli. Bunun yanı sıra çok basit bazı olayların satır aralarında bile incelikler yakalanabiliyor eser boyunca. Mesela:
- Atatürk'ün daha samsuna çıkmadan evvel halkın gelenek ve uydurulmuş din yüzünden padişahsız bir kurtuluş hayal edemediğini fark etmesi ve nabza göre şerbet vererek yola devam etmeyi işin en başında kararlaştırması.
- Atatürk'ün hem durumun ehemmiyeti gereği hiçbir zaman tedbiri elden bırakmaması hem de durumun aciliyeti gereği ani ve etki kararlar alabilmesi. Yani bu iki duruşu gayet dengeli bir şekilde başarıyla gösterebilmesi.
- Kurtuluşu manda ve himayede görenlerin tezlerini çok zekice sorularla bir bir çürütmesi ve hepsinin içi boş retoriklerden ibaret olduğunu göstermesi.
- Komutanlar ve valiler arasındaki iletişime oldukça önem vermesi. Onlara sık sık milletin iradesinin önemini ve kurtuluş savaşı'nın kutsallığını hatırlatması.
- Kendisini durdurmak için bin bir türlü arayışa giren itilaf devletleri askerlerinin ve onların osmanlı içindeki yardakçılarının üzerine kararlılıkla gitmesi.
- Henüz düşmanla asıl çarpışmalar başlamadan önce bile hainleri yakalama konusunda askeri sevk ve idarede üstün başarı göstermesi.
- Mevcut durumdaki tüm karışıklığa ve tükenmişliğe rağmen neredeyse her yaptığı hareketin belirli bir program ve ideal dahilinde olması
gibi bir çok çıkarım yapılabilir eser hakkında.
Kitabı tamamen bitirince daha uzun ve ayrıntılı bir entry yazacağım inşallah.