5000 metrekarelik metropolde yazı geçirmek zorunda kalan bünyelerden birisidir. sıcak, nem, durduk yere leş gibi terlemek, sokaklardaki gürültü ve daha fazlası. bunların yerini çatıdan gelen yağmur sesleri, ağaçların hışırtısı, sokaklardaki sessizlik, dinginlik, daha fazla yazma isteği alsın diye umut eder. yaz kadar nefret ettiğim bi mevsim yok. nerde bi amaçsızlık, başıboşluk hep bu mevsimde. oturup adamakıllı kitap bile okuyamıyorsun. günlerin uzunluğu umrumda değil, güneş zaten benim güneşim değil, tatil dönüşündeki depresyonla da işim yok. bitsin şu yaz. milletin saçma sapan paylaşımlarından, güneş yanığı suratlarından kurtulup giyelim anoraklarımızı. yakalım sigaramızı. yağmurda serin serin yürüyelim...