Filmlerinde ve müziklerinde ballandıra ballandıra anlattıkları muhteşem özgürlük...
Absürd komedi filmlerinde bile ne kadar kahraman ve yiğit askerlere sahip olduklarını anlatırlar. Türkçeye adı "git başımdan" diye çevrilen salak saçma bir komedi filmi yaparlar döviz bürosu veya banka tarzı yerde çalışan ırak savaşında sakat kalmış bir çavuşu araya sıkıştırıp ajite ederler dünyaya. Bu yüreği kocaman abd li ırak a özgürlük operasyonunda sakat kalmıştır.
Halbuki bu canavar ülke kendi vatandaşına karşıda oldukça acımasızdır. 300 milyona dayanan nüfusunda sadece güçlü olanlar ayakta kalır daha doğrusu babadan zengin olanlar veya sistemin işine yarayacak satılık karakterler güçlü olabilir. Eğitim olanağı kısıtlı ghettolardan çıkanlar suç makinesidir gasp tecavüz hırsızlık cinayet... Ne kadar üniversitesi varsa iki katı hapishanesi vardır. Nüfusu 300 milyon olan bu ülkede hergün 60 milyon insan aş evlerinden yemek yemek için kuyruğa girer barınmak içinde öyle.
Bu suçluları hapishanede beslemek yerine afganistan a ırak a gönderir. Cinayetten tecavüzden gasptan uyuşturucudan hüküm giyen adam hooop bir bakmışsın afganistan da ırak ta... Paralı asker olmak ve karşılığında özgür olmak için sözleşme yapar suçluyla haliyle ebu garip skandalları guantanamo zindanları hindikuş dağları türlü türlü psikopatla idare edilir. ırak ta 3 metre ötesindeki hedefi vuramayan tankçılar ve taliban tarafından keklik gibi avlanan ama "kahraman" özgürlük ve demokrasi askerleride bunlardır işte.
Nitekim abd, askeri öldüğünde dahi kazanır çünkü tüm planı programı öldüğünde bile kazanmak üzerine kuruludur. Öyle de olur... Oluyor.
Ne diyecektim...
Hani bağdat da saddam ın büyük heykelini yıkan bir ıraklı arap vardı. Birkaç yıl önce çıkıp "pişmanım" dedi! Hah işte o pişmanlık o kandırılmışlık birşey ifade etmiyor çünkü artık ırak diye bir devletleri yok.
Kandırılmadan o heykeli yıkmadan önce düşünecektin. Şimdi caz yapmanın manası yok.
