bizim ozel durumlu yolcu dedigimiz yolcular vardir, hareket kabiliyeti kisitli yolcular bu kategoriye girer.
hareket kabiliyeti kisitli demek, gorme ve/veya duyma engelli, tekerlekli sandalye veya koltuk degnegi kullanan, zihinsel engelli vb. yolcu demektir.
ozel durumlu yolcular ucaga herkesten once biner, herkesten sonra iner.
bugun hem zihinsel engelli, hem de epilepsi hastasi bir yolcu bindi annesiyle birlikte, herkesten once. sonra diger yolcular geldi. normal bir operasyon sonrasi tum yolcular indikten sonra bu yolcumuzun tekerlekli sandalyesinin gelmesini bekledik, biraz uzun surdu. bu sirada hem yolcuyla, hem annesiyle biraz sohbet ettik. daha dogrusu annesiyle sohbet ettik, kiz konusamiyordu bile.
ogrendik ki kiz 20 yasindaymis, 16 yasina kadar normal bir hayat surmus, sonrasinda bir anda gelmis bu hastalik.
neden oldugunu sorduk, annesi dedi ki; kizi bir erkege tutulmus, oyle bir tutulmus ki, karsilik alamayinca kizcagiz bu hale gelmis.
kiza baktim, ne kadar guzel bir kizdi, ne guzel bir yuzu vardi, gozleri, saclari ne kadar guzeldi..
kendi kendime 'neden?' diye sordum. 16 yasinda gencecik bir kiz neden kendine bunu yapar?
acaba gercekten karsilik alamadigi icin mi bu hale geldi diye sordum.
soylediklerimizin hepsini anliyor, bize goz kirpiyordu.
ne icin kendini bu kadar uzmus olabilir dedim.
saf duygulariyla sevdigi o erkekten hic tanimamama ragmen bir an nefret ettim. ne gunahi varmis ki bu guzel kizin?
ask dedigimiz o buyuk olay hayatimizda gercekten bu denli degisiklikler yapabilir mi dedim.
bizi bu kadar etkileyebilir mi? bir anda ayaklarimizi yerden kesen sey yine bir anda hayatimizi karartabilir, hatta neredeyse bitirebilir mi?
sonra bir kez daha sasirdim. 110 kisilik kucuk bir ucakta su ana kadar gordugum seylere sasirdim, hatta tam hayatimin amacini sorgulayacaktim ki ikramlari yuklediler, onlara daldim. iki dakika felsefe yaptirmadilar adama ama anladim ki ask gercekten cok guclu, iyi ya da kotu, her seye ragmen inanilmaz guclu.