lost'un ilk sezonunu biz ingilizce izlerken dikkatimizi çeken ve bizleri kabız eden, kişilerin aralarındaki diyalog eksikliğiydi, herkes bir takım hayaller görüyordu ancak kimse birbirine lan ben şunu gördüm bunu ettim demiyordu. locke'un malumatını hepimiz biliyoruz ama bir kere olsun demedi lan ben adaya düşünce iyi oldum, güzel oldum diye...
biz bu diyalog eksikliği, karakterlerin birbirine yabancılığı vs. gibi olguları orjinalinde, yani herhangi bir katkı yada eksiklik olmadan izledik yine de sinir olduk. şu an türkçe dublajı da ister istemez birebir olmayacak... ki korkuyorum annemleri halamları eşi dostu akrabayı ne zaman arasam "izliyecem senin şu lostunu neymiş bakalım lost lost kafanı yedin durdun" diyorlar, hiç mi hiç beğenmeyecekler, saçma diyecekler, "böyle şeylere mi vaktini harcıyon, dersini çalış" diye benim kafamın etini yicekler...
ha sorarsanız ben digiturk abonesiyim, tnt ile daha tanışamadım, izleyemedim... nasıl bir tecrübe olacak benim için merak etmekteyim...