Üniversite; lisenin level atlamış hali yalnızca. Öyle Meslek Yüksek Okulunu bitirenlerin öve öve bitiremediği üniversite hayatı veya amerikan pastasındaki gibi bir hayat kesinlikle söz konusu değildir. Dersler inanılmaz zordur. Eğer kendinizi odaklamaz ve arkadaşlarla gezeyim, yok evde partiler vesayre derseniz, siz bilirsiniz ama ne kadar parti o kadar kalma ihtimalinin artışı demek. Performans veya kanaat diye bir not yok bunu sakın unutmayın. 2 sınava girersiniz "vizeler" ve "finaller" olmak üzere ve beyin yakıcı sorularla karşılaştıktan sonra 30 ları alıp oturursunuz. Oraya okumaya gidiyorsunuz, güzel bir meslek sahibi olmak için 2-4-6-7-9 yıl sıkın dişinizi veya kararında yapmaya özen gösterin. Akıllı telefonlarınıza şimdiden veda edin. Eski bir telefon edinin, her ay 1 hafta akıllı telefonunuzu bırakın o telefonu kullanın. Sonra ayda 2 hafta diye devam edin. Kendinizi bağımlı olduğunuz ve zamanınızı çalacak davranışlardan kurtarın. Yoksa asla dersleri geçemezsiniz. O üniversitede "hoca bana taktı." olayı da tamamen sallama. bu olacaksa bile 1000 kişide 1 olur o da inanılmaz kötü bir pozisyonda olay yaşamıştır/yaşatmıştır. Gidip kendisi yokken kendi adına varım diye imza attırtırsa başkasına tabii hoca takar. Ve bu kadar dersten sonra lütfen kendinizi kasmayın, sizde herkesten birisiniz. Onlarda insan, onlarında aileleri var, bazıları havalı gözükecek bu normal, tüm günlerini bunun için harcıyorlar. Her şeyi dengede tutun. Derslere odaklanmak uğruna şalvarla gitmeyin lütfen. Yeni yeni cicişler alın kendinize. asgari 5 - 6 pantolonunuz olsun, 10-30 arası toplamda t-shirt, üstlük, kazak, gömlek barındırın. Kızlar, düğüne gitmiyorsunuz, ders dinleyeceksiniz. Rahat bir şeyler giyin ve bitirin düğüne gelmiş gibi dehşet bir biçimde süslenmeniz sizi çekici kılmaz. Şimdilik bu kadar. üniversite ile ilgili her türlü soru ve sorunlarınız için bana özel mesaj atabilirsiniz. elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışırım.