Brentano'nun kendisinden sonra felsefede büyük bir kırılmaya sebep olacak fikridir. Kendisinden sonra, çünkü talebesi husserl bu fikri alıp üzerinde çalışıp bundan hareketle fenomenolojiyi ortaya atmıştır.
Yönelimsellik aslında oldukça basit bir şekilde anlaşılabilir: bilincin her zaman bir şeye yönelimi olduğubu temel alarak, yönelimselliğin bilincin bir kipi olduğunu ve bir bilincin her zaman bir şeye yönelmiş bilinç olduğunu, yani bilincin her zaman (bir şey)in, (bir şey)e bilinç olduğunu; başka bir ifade ile bilincin var olduğu her an yönelimin de var olduğunu ifade eder.
Aslında psikoloji alanında da oldukça etkili olacak olan bu fikir, pozitivist ve natüralist yarı-kör akımların boy gösterdiği dünyada o kadar fazla yer edememiştir. Lakin daha sonra gerek husserl ve gerekse -daha fazla- heidegger ile beklenenden daha büyük yankı uyandırmıştır -dolaylı olarak.