türkiye cumhuriyeti'nin darbeler tarihi kara listesine ismi en üste yazılması gereken darbecidir. cumhuriyetin ilk askeri darbesi olan 27 mayıs darbesinin dinamosudur. o nedenle gölge güç denilebilir kendisine.
27 mayıs darbesini beraber yaptığı arkadaşlarına karşı iki kez darbe girişiminde bulunmuştur. birincisinde bizdendir deyip affedilmiş ama uslanmayıp ikincisine kalkışınça darbeci arkadaşları tarafından asılmıştır. t.c'nin iki numaralı adamı ismet inönü'yü herkesin önünde hiç çekinmeden tehdit edebilmiştir.
27 mayıs darbesi sonucunda arka planda kaldı/bırakıldı. hep bir numara olmak hırsı onu ölüme kadar götürdü. anılarını okursanız başta aşağı sadece ihtilal planlamasıyla vaktini geçirdiğini göreceksiniz.
Ayrıca 27 mayıs'ı soft bulmuş bir darbecidir. 27 mayıscılar içerisinde amerikan/cia bağlantısı olmayan ve cia'i umursamayan darbeciydi. şimdi şaşırdığım bir bağlantı öğrendim 15 temmuz darbe girişimi sonrasında. fethullah gülen'in bu adamla hayatı kesişmiş, fethullah gülen bu adamın askerleri arasında imiş. kabul edeyim bu bilgi 27 mayıs'ı dönemin aktörleri ve şahitlerinden okuyan ve talat aydemir'i iyi bilen beni acayip şaşırttı(!). satranç tahtasındaki yerini daha iyi öğrenmiş olduk.
"Fethullah Gülen'in askerliğini yaptığı sürede Albay Talat Aydemir'in askeri olduğu ortaya çıktı.
Gülen 11 Kasım 1961'de başladığı Ankara Mamak'taki askerlik döneminde yaşadığı tarihi günleri şöyle anlattı;
"ihtilalleri müteakip bir dönemde, Talat Aydemir'in askeri olarak vazife yaptım.
Şiddet, hiddet, öfke hepsi vardı o dönemde. Komuta kademelerinde sürekli el değiştirmeler oluyordu.
Bazı subaylar kendilerine muhalif olanları teslim alıyor ve silahlarını bırakmayanların üzerinde tehdit mülahazasıyla uçaklar uçuruyorlardı."
Albay Talat Aydemir iki kez darbe girişimine önderlik yapan ve ikinci girişiminin ardından 1964 idam edilen eski Harp Okulu Komutanı'nıydı.
Odatv.com'un ortaya çıkarttığı haberin detayları Gülen'in 'Ölümsüzlük iksiri' kitabında işte böyle anlatılıyor.
"O sene Ankara'ya çok kar yağdı. Zaten Kasım ayında teslim olmuştum. Şubat ayında Talat Aydemir hadisesi patlak verdi. Ve Mamak 15.000 mevcuduyla bu hadiseyi destekledi.
Malum, Talat Aydemir, 27 Mayıs ihtilalini destekleyenlerden. O sırada Kara Harp Okulu Komutanı. ihtilalde Harp Okulu'nun çok büyük desteği oldu.
Talebeleri sokağa döktüler, radyoevini onlarla teslim aldılar,
Ankara'da asayişi onlarla temin ettiler. Yedeksubay Okulu da o zaman Mamak'taydı. Sokağa dökülenler arasında bunlar da vardı.
Hatta, Muhabere Astsubay Okulu talebeleri için de aynı şey söyleniyordu. Bir yönüyle ihtilali bunlar yapmıştı. Cemal Madanoğlu ve Sıdkı Ulay gibi sola meyilli insanlar da bu ihtilali desteklemişlerdi.
ihtilalden sonra Türkeş ve arkadaşlarını çeşitli yerlere ataşe olarak gönderdiler. Nasılsa Talat Aydemir kalmış.
Talat Aydemir, 27 Mayıs'ı yapanlara karşı yeni bir ihtilal yapma teşebbüsüne girdi. O zamanlar ismet Paşa hâkim durumda. Talat Aydemir, Mussolini kafasında bir adam.
Gelseydi, aynen Mussolini gibi hareket edecekti. O ve yakından onu destekleyenler tamamen diktatör insanlardı. Dinle diyanetle alakaları yoktu. Hatta maneviyatla alay ederlerdi.
ihtilâl teşebbüsü olmadan bir ay evvelinden hazırlıklara başlandı. Bize hakiki mermi verdiler. Karda kışta, tel örgü boyu nöbet tutuyorduk. Hele son günler iyice sıkıydı.
Kar altında sekiz saat nöbet tuttuğumu biliyorum. Bir de Ramazan ayı olduğu için, oruç tutuyorum. Yemek yeme fırsatı bulamıyordum.
Cebime bisküvi koyar, içtimada subay bana doğru bakmıyorsa ağzıma bir tane atardım. Bu bazen sahur, bazen da benim için iftar olurdu.
Namazlarımın çoğu nöbete denk geliyordu. Namazımı yine terk etmiyordum.
Son gece hepimiz pür heyecandık. Radyo Evini bir onlar, bir bizim taraf teslim alıyordu. Önce ihtilâl ilan ediliyor, ardından 'asiler bastırıldı' deniyordu.
28. Tümen hükümet tarafındaymış. Tabii ki, biz bunun farkına daha sonra vardık. Üzerimize uçaklar uçmaya başladı. Niyetleri Mamak'ı ortadan kaldırmakmış. Bizim taraf teslim oldu.
Sabah umumî bir içtima yapıldı. içtimada silahlar da yanımızdaydı. Ceza olarak silahlarımızın mekanizmalarını aldılar. Elimizde sadece boru gibi bir demir parçası kalmıştı.
iki ay kadar da dışarıya çıkmama cezası verdiler. iki ay, muhabere ve temel eğitim kursları gördük."