Sovyet devrimi yıkılırken kapitalizme büyük bir yük bırakmıştır. Kapitalist sistem zaten sömürünün halklar üzerindeki eşitsizlik ve hak gaspları neticesinde geçirmiş olduğu dünya krizlerinden sonra bir de kökeni devrimci bir tarihten gelen proleterlerin kontrol altında tutulmasını acaba daha ne kadar devam ettirebilecektir. 19 yüzyıl komünizmi yoğusam zaten 21 yüzyıl kapitalizminin içinde yer alan bir dinamit değil müdür haşmetlüm sorusunun cevabını tarihsel devrimci diyalektik ve Marksizmin güncel pratik yorumlarıyla işçi ve emekçi kitlesinin sosyal devlet anlayışı ile belirli bir süre uyutulduktan sonra bir zamanlar ayaklara vurulan zincirlerden vazgeçmiş ancak maaş , seçim hakkı gibi ağızlara bal çalarak ayakta durmayı başarabilmiş bir sistemin eninde sonunda gümleyeceğini bilen dümbelektir.