islam ümmetinin en büyük problemi tabiki kuşkusuz kuran ile arasındaki engellerdir, kuranı dini hayatlarının 1. Sırasına almayışlarıdır. Kuran ile aralarına koydukları kitaplarla (risale, falan hocanın kitabı vs.) kurandan bağlar koparılmış ve artık kuran dinde müslümanlar için söz sahibi olamamıştır. Allahın kelamından uzaklaşılmış, hacıların, hocaların, şeyhlerin, alimlerin, gavsların sözlerini dinde söz sahibi yapılmıştır. Velahsıl kurandan kopulmuş dolayosıyla kuran ahlakından konulmuştur, kuran islamından kopulmuştur. insan sözlerini kuranla aralarına koyarak kurana şirk koşulmuştur.
Şu söz çok hoşuma gider;
"din binasına vahiy kapısından girilir, zan kapısından değil"
Zan, hakikat namına hiç bir şey ifade etmeyendir (neml 28), (necm 29) Kesinlik içermez. Dinde hüküm sahibi olamaz. Ancak "hadis" adı altındaki kurana aykı bir çok söz günümüze kadar gelmiştir. Bunların kurana uyanları da vardır uymayanları da vardır. Peygamaberimizin ağzından çıktığını gören duyan bilen yoktur. Yani hep günümüze kadar aktarılarak gelmiş kesin olmayan sözlerdir.
işte bu hadis kültürünü belirli süzgeçlerle bakmayan bizimkiler direk hadisi kim nakletmiş ona bakarak hüküm vermişlerdir. Olması gereken bumudur?
Raviler ne kadar güvenilir olursa olsunlar onların da insan oldukları, hata yapabilecekleri unutulmamalıdır. Zira önünüze bir ton pirinç verseler ve ayıkla deseler mutlaka seçtiklerinizin içinde kalan taş, attıklarınızın içinde de pirinç kaçmış olacaktır. Onun için temel referans kuran olması gerekir. Diğerleri zan dır. Ancak allahın kelamı kesinlikle zan içermez.
Allah şöyle buyurur;
Bunların bir de ümmî takımı vardır; Kitab'ı bilmezler. Onların bütün bildikleri bir sürü kuruntulardır. Onlar sadece zanda bulunurlar.(Bakara, 78. Ayet)
Zannın çoğundan sakının diyen rabbimiz (hucurat 12) bizleri aslında kesinliğinden hiç şüphe olmayan kur'an'a yönlendirmektedir. (enam 114) Ancak insanların bir çoğu zannın peşimden gitmiş, kuran dışındaki bir sürü çelişkilerle dolu, akla mantığa ters düşen şeylere inanmış, onları din konusunda hakem yapmışardır. (bkz: enam 116)
Bu durumdan bir an önce kurtulmamız gerekmektedir. Şu ana kadar bu şekilde devam ettik va halimiz ortadadır.
Ey müslümanlar! Ümmetçe değişmek istiyorsak önce kendimizden başlamalıyız. Kendi durumumuzu değiştirmediğimiz sürece Allah bizim durumumuzu değiştirmez.(rad 11)
