Tam komedi. Herşeye sahip çıkıyorsunuz. Ülke sizin, deniz sizin, gökler sizin, nam sizin, mutluluk sizin. Şimdi de Kürtlerin bayramına gök koydunuz! iyi de daha düne kadar Türkiye’de Newroz yasaktı! Tansu Çiller’in başbakanlığı zamanında yasak kaldırıldı. Türkiye’de Türkçülük için yüzlerce kitap yazıldı, partiler pırtılar kuruldu, faşistler binlerce genci öldürdü, katliamlar yapıldı, enstitüler falan… Esir Türkleri kurtarmaktan Turan hayallerine kadar nice hayaller kuruldu. Hatta Türkleri emziren Romüs ve Romülüs hikayeleri bile ciddi ciddi anlatıldı. Kızılderililer de kurtulamadı bu Türkçülerden. Onlar da Türk yapıldı. Amazon nehri bile nasibini aldı. Onu taa Amerika’dan çalıp Amma Uzun yaptılar (Bunların hepsi gerçek!).
Gördükleri her şeyi devşirmeye ve Türkleştirmeye çalışan bu ecdatperestler meğerse daha düne kadar Newroz’un bir Türk bayramı olduğunu bilmiyorlarmış! Newroz’a koydukları yasağı artık dayatamayınca birden bire keşfettiler o bayramı keşfetmekle kalmadılar. “Bu bayram meğer BiZiM bayramımızmış” diye sahip çıkmaya başladılar J
Ama bu kafa bir şeyi unutuyor. NewRoz iki kelimeden oluşur. New-Roz. Farsça ve Kürtçede Yeni Gün demek. Farsların ve Kürtlerin bayramını yıllarca yasaklama salaklığını gösterenler kavgayı kaybedince hırsızlığı denediler. Ama çaldıkları minareye kılıf bulamadılar, bulamayacaklar.