yıllardır mahallede güya devrimciliği öğütlersin ama çıkan yazılar olsun, sykp'yle bir olup işçilere ve devrimci örgütlere karşı ''sol'' sendika ağalarının götünü kollaman olsun, modaya uygun ''feministliğin'' olsun görüyoruz ki bu değerlerle bir alakan yok.
haliyle gülünç duruma düşüyorsun. örneğin: tmmob'daki ödp hakimiyetine karşı çıkman samimi olamaz hele ki ''erkekler dışarı'' gibi abuk sloganlarla ödp hakimiyetini kırmaya çalışman gülünçtür ve en başta türkiyedeki kadın hareketine hakarettir. çünkü yoktur birbirinizden farknızı: ikisiniz de muğlak suları seversiniz ne ayranım dökülsün istersiniz, ab solusunuz, sol liberal sınırları aşmazsınız. ödp'ye kırgınsınız fi tarihinde edilen bir ihanet yüzünden, o süreçte yaşanan bazı ciddi trajedilerle de bağlantılı olarak -haklı olarak- kırgınsınız ama aslında bugün durduğunuz yer aynı, kabullenin.
kısacası,
halkevleri ab'ye bağımlı solcu modelidir. ab solcusu olmak demek elbette mutlak kötülük değil. hatta içinden geçtiğimiz gerici dikta döneminde faydalıdır da (bkz: can dündar). amaaa ab solcusu olarak kalkıp da devrimciyiz, şunun bunun devamıyız, antimeperyalistiz (bunun lafı pek edimiyor gerçi artık) diyip de halkı kandırmayın. sol liberaliz deyin, rahat olun. ödp, sykp'yle birleşip tutarlı bi sosyal demokrat parti kurun olsun bitsin.
