kıt akıllıların anlaması için şuraya ufak bir not düşeyim:
kendisini ehl-i sünnet ilan/zann edenlerle gerçekten ehl-i sünnet'ten olanlar habil ile kabil kadar zıttır.
gerçekten ehl-i sünnet olanlar din'i din ekolünün kendisi ile anlamaya ve yaşamaya çalışan kişilerdir. bu sebepten onlar yaptıklarında; ettiklerinde , kendilerine sorulan sorularda ayet-hadis-icma- kıyas ve amel-itikat çerçevelerinde hareket ederler.
bazı angavutların iddia ettikleri gibi gidip birilerini islam adına öldürmeyi asla düşünmezler zira onlar islama hizmet metodlarının devirle beraber değiştiğinin bilincinde olan kimselerdir.
herşeyden önemlisi bu adamlar "hâl'inin (tutum ve davranışlarının) göstermediği şeyi kâl'inle (söylediklerinle) tebliğ edemezsin" derler. bir tanesinden şöyle birşey duymuştum:
"eğer Müslüman olduğunu düşünen kimse, bir başkasının cehenneme gideceğini bile bile (küfür hali üzre ölemke) o kimseyi öldürmeyi düşünebiliyorsa o kimse olsa olsa iblise kardeş olur, çünkü insanları cehenneme sokma isteği iblisin gayesidir"
-ki bu arada adam bildiğiniz sizin benim gibi birisi ama günaha gel desen suratına tükürürüm ama sana da 'ben camiye gidiyorum sen de gel' diyecek bir tip de değilim' diyen birisi, öyle sarıklı; cübbeli birini hayal etmeyin...
