şarkılarıyla duygulara farklı anlamlar yükleyen kadın.
bana ankarayı, ilk aşık olduğum kadını hatırlatan sanatçı. ''ona'' ilk kez nazan öncel dinliyorken hayran hayran bakmıştım. şarkının adını sorduğumda en sevdiği şarkılardan biri olduğunu öğrendim. o günden sonra ben de onu sevmeye başladım sanırım. evet evet, tam olarak orada aşık olmuştum ona. ben kalorifer peteğinin önüne oturmuş, o bilgisayarın başında... gün ışığı yüzünün sol tarafına vururken saçlarının ne kadar güzel olduğunu, soruma cevap verdiğinde sonraları öpmeye doyamadığım dudaklarının hareketini, gülerken tombiş tombiş olan elmacık kemiklerinin kızarmasını bu kadar eşsiz kılan şeyin ne olduğunu düşündüren bir fon müziği gibiydi o şarkı.
bana aşık olduğum kadını hatırlatan büyülü ses.
aşık olduğum kadın gideli çok uzun zaman oldu, belki ben de onu unuttum ama ne zaman o şarkıyı dinlesem yine gelir uzanır yanıma sol eli göğsümde, dudakları sadece onun öptüğü boynumda. hatta şair tercüman olmuştu bize;
`boynunda bir yer vardır, ben bilirim.
ne zaman oradan öpsem değişir gözlerinin rengi.`
ne çok sevmiştim ikimizi!
ondan sonra da sevdim ama o kadar yakışmadı aşk iki kişiye. en azından beraber olduklarımla bana.
ondan sonra da çok dinledim nazan önceli ama hiç mutlu etmedi beni ilk defa dinlediğim o hüzünlü şarkı kadar.
bana ilk aşık olduğum kadının hayalini getiren kadın; nazan öncel.
ve ben hala onun hayalini karşılarım gülerek.
umarım mutlusundur beni üzmemek için elinden gelen her şeyi yaptığını bildiğim güzel insan.