Falanca efendi keramet gösterdi, filanca hazret benim adıma Allah'a falanca duayı etti diyen arkadaşlarım, ben hak dostu gördüm. Bir emekli maaşı, kıyı köşe bir mahallede mütevazi bir müstakil evi vardı. Şeyhliği kabul etmiyor, kimseden himmet vs. toplamıyor, kimseye gel benim evin çatısının inşaatında çalış, git benim tarlada biber topla getir demiyordu. Örgütlenmeye çalışmıyor, bizim arkadaş çevremizde bürokratlar, iş adamları, bakanlar olsun demiyordu. Toprak gibi mütevaziydi. Ne kadar hürmet gösterisi yaparsak yapalım, onun altına inemiyorduk. Kendisi musikiyi sever kimi tekfriciler gibi biz çalgıcıları kefere ilan etmez, aksine bize fazladan hürmet ederdi. Uşşak makamını sever, şarkı söylemek yerine ilahi çalalım dediğimizde "biz hangi ağızla ilahi okuyacağız evladım, canım kurban olsun senin yoluna diyor Yunus, canımızı kurban edebiliyor muyuz?" diyebilecek kadar nefsini öldürmüş, kendindeki değeri beğenen fakat nefsini beğenmeyen, ego namına tek zerre taşımayan bir adamdı.
Bu anlattığım adam şeyh değildir, hak dostudur. Şeyh ise islamda daha çok bir öğretmen vazifesi taşıyanlar için kullanılan bir sıfattır. Şeyhlerin hepsi Allah dostu değildir. Allah dostu olmak için şeyh gibi derviş gibi yaşamak lazım gelir.
Hasılı, eğer bir şeyh örgütlenme yapıyorsa, sağda solda kendi ideolojisini yaymak için yurtlar açıyorsa, tarikine bakanları iş adamlarını sokmaya çalışıyorsa, kendine hizmet ettiriyor, mercedeslerle geziyorsa o şeyhten koşarak kaçın. Zira o şeyh değil şarlatandır. Son günlerde yaşadığımız olayları 10 sene sonra şu anda kontrolsüzce büyüyen başka bir cemaat yüzünden yaşayacağız. Buraya yazıyorum, eğer o din düşmanı sahte tariklerle mücadele edilmezse toplumun dini değerleri erozyona uğrayacak, çok ciddi bir güvenlik sıkıntısı yaşayacağız ve bunları ayıklamak daha zor olacak. Aklınızı başınıza alın, şıhların şeyhlerin, gavsların, efendilerin kölesi olmayın. Allah'ın kölesi olun.