yelkenler biçilecek, yelkenler dikilecek
dağlardan çektiriler, kalyonlar çekilecek.
kerpetenlerle sürun dişleri sökülecek.
yürü hala ne diye oyunda, oynaştasın
fatih'in istanbul'u fethettiği yaştasın.
sen de geçebilirsin yardan, anadan, serden;
senin de destanım okuyalım ezberden
haberin yok gibidir taşıdığın değerden.
elde sensin dilde sen, gönüldesin baştasın
fatih'in istanbul'u fethettiği yaştasın.
yüzüne çarpmak gerek zamanenin fendini;
göster: kabaran sular nasıl yıkar bendini
çocuk görme, hor görme delikanlım kendini
şu kırık abideyi yükseltecek taştasın;
fatih'in istanbul'u fethettiği yaştasın.
bu kitaplar fatih'tir; selim'dir; süleyman'dır
şu mihrap sinanüddin; şu minare sinan'dır
haydi artık uyuyan destanım uyandır.
bilmem, neden gündelik işlerle telaştasın?
kızım sen de fatih'ler doğuracak yaştasın.
delikanlım, işaret aldığın gün atandan,
yürüyeceksin; millet yürüyecek arkandan
sana selam getirdim ulubatlı hasan'dan.
sen ki burçlara bayrak olacak kumaştansın;
fatih'in istanbul'u fethettiği yaştasın...
bırak, bozuk saatler yalan yanlış işlesin
çelebiler çekilip haremlerde kışlasın
yürü arslanım! fetih hazırlığı başlasın!
yürü hala ne diye kendinle savaştasın?
fatih'in istanbul'u fethettiği yaştasın.