* veyahut da mülâ'ane.
* bir fıkıh terimi olarak; karısını zina yapmakla suçlayıp iddiasını dört şahitle ispatlayamayan ve evlilik içinde doğan çocuğun nesebini reddetmek isteyen kocanın mahkeme huzurunda karısıyla özel bir şekilde ve karşılıklı olarak yeminleşmesidir.
* lianın asıl amacı karının zinasını tespit etmek ve zina mahsulü çocuğun koca ile nesep bağının kurulmasını önlemektir.
evlenmenin sona ermesi bu amacın zorunlu bir sonucudur.
* lianın gerçekleşebilmesi için karı ve kocanın hür, akıl baliğ ve daha önce zina ve iffete iftira (kazf) suçundan dolayı cezalandırılmamış olmaları gerekir. bunlara ilaveten kadın iffetli de olmalıdır.
* lian şekle bağlı bir işlemdir.
taraflar gerekli şartları taşıyorlarsa hakim önce kocayı yemine davet eder.
koca dört defa "allah adına yemin ederim ki bu kadını zina halinde gördüm" veya "hamileliği benden değildir" dedikten sonra beşinci defada "yalan söylüyorsam allah'ın gazabı üzerime olsun" der.
arkasından kadın dört defa kocasının yalan söylediğine dair allah adına yemin eder. beşinci defa "yalan söylüyorsam veya kocam doğru söylüyorsa allah'ın gazabı üzerime olsun" diyerek yemini tamamlar.
karşılıklı yeminleşmeden sonra hakim kararıyla taraflar boşanmış kabul edilir. hakim kararına kadar evlilik devam eder.
* ebu hanife'ye göre bain talaktır. diğer islam hukukçularına göre ise taraflar ebediyen haram olurlar.
lian ile zina sonucu olduğu iddia edilen çocuğun nesebi de reddedilmiş olur. ayrıca kadın zina, erkek de zina iftirası suçundan dolayı cezalandırılmaz.
* hukuk-ı aile kararnamesi'nde bu konuyla ilgili bir düzenlemeye yer verilmemiştir.