Daha dün gibi hatırlıyorum, askeri lise sınavlarını kazanıp bedeni-fiziki yeterlilik ve yapılacak mülakatlar için istanbulun yolunu tutmuştum. elemeye girdiğim elemanlarla gün boyu o heybetli lisenin koridorlarında altımızda yalnızca bir beyaz donla dolaştığımız için aramızda ister istemez bir ahbaplık olmuştu. çoğu saf anadolu çocuklarıydı. 22 kişilik gruplara ayrılıp elemelere öyle girdik. aralarında cemaatçi olarak niteleyebileceğim en az 5 6 kişi saymıştım.geldiğim il cemaatin merkezi illerinden biri olduğu için kimin ne bok olduğunu rahatlıkla sezebiliyordum. ama inanın ne oldu kazandılar mı torpilliler miydi bilmiyorum. hatırladığım tek şey gözümdeki minimal katarakt yüzünden göz muayenesinde ismimin üzerinin çizilmesi olmuştu. okulun boğaz kıyısına bakan bahçesinde oturup uzun süre ağlamıştım. daha sonra içimde buruk bir hüzünle evimin yolunu tutmuştum. şimdi de garip duygular içerisindeyim. belki de o gün ağlamasam bu gün ağlayacaktım.