sabah altıda aldıkları atış serbest emrini uygulayan polislerin olağan hareketlerinden biri. emir kulu onlar, orantınıza gayta bocalayayım.
insanların insanlara nefreti bu uca hiç taşınmamıştı. hiç bir sağcı-solcu çatışması bu raddede şiddet içermemişti.
halk içerisinde hükümetin erksiz erki ile başlayan kutuplaşma ve nefret, bunu kullanan kolluk güçleri ile son noktasına gelmiş bulunuyor. saat 6:30'da, sadece disk önünde bulunduklarından dolayı insanlara su sıkılması, göz yaşartıcı bomba atılması. daha ne gösteri var ortada ne de herhangi bir eylem. nefret hükümetten valiye, validen emniyet amirine oradan da polise akıyor. sanki bulduğunuz yerde öldürün emri verilmiş tepeden. emek ve emekçi lafına tahammül sıfır, yakalayın! vurun! tutuklayın! ezin!
polis aynı polis, işkence tezgahları sokaklara taşınmış. hükümet erki ile yasallaşıyor. %47'yi alan, halka işkence etmek, dövmek, izini sürüp kuytuda hacamat etme hakkını da alıyor. bunun adı oluyor özgürlük, özgürce ifade ediyorlar işçiler kendilerini, kendi bayramlarında, 2 dakikalığına ve içlerinden olmak koşulu ile.
tahammülsüzlük, sınırları aşıyor ve yobaz kafaların sinsi gülüşlerindeki parlayan, kan damlayan dişlerine dönüşüyor.
işçi bayramımız kutlu olsun ama içimizden söyleyelim, kimse duymasın, zira bu ülkede özgürlük sadece türbandır, baş bağıdır. mollalar duymasın.