"Kamu duzeni bozulacak" diye istanbul'da adı koyulmamış sıkıyonetim ilan edip metroyu kapatıyor, vapur seferlerini iptal ediyor, okulları kapatıyor, cocuk-yaslı, bebek-hamile demeden yuzlerce gaz bombasi attırıyor. Taksim'e emekcileri sokmamak icin, binlerce polisle Taksim Meydanı'nı ve oraya cıkan butun yollari silahlı-bombali-coplu polislerle isgal ettiriyor.
Taksim'de israr eden emekciler, catisma degil daha cok demokrasi istiyorlar. Biliyoruz ki 12 Eylul Darbesi'nin yolunu döseyen Maras, Corum, Bahcelievler,Balgat katliamlarının baslangic noktasi olan 1 Mayis 1977 katliamının arkasındaki derin gucler ile Hrant Dink'in ve son olarak Adapazari'nda yasanan türdeki linc girisimlerinin arkasinda hep ayni karanlık-derin gucler-çeteler var. Ve bu gücler açıga cikarilmadan, bunlardan hesap sorulmadan bu ülkede demokrasinin önu açılmayacak, darbe tehditlerinin arkasi kesilmeyecektir. Taksim ısrarı, demokrasi ve temiz toplum ısrarımızın bir ifadesidir.
Kendisi de benzer guclerin saldırısı altında kapatilma davasina maruz kalan AKP hükümeti ise Vali Guler'in yasakci zihniyetine destek vererek demokrasiyi degil yasaklari, baskilari ve darbecileri güclendiriyor. çetelere karsi sonuc alacak mucadele AKP'ye birakilamayacak kadar önemlidir. Sosyal Guvenlik Yasasi'na karsi omuz omuza veren emek güçlerinin Taksim talebi ile devam eden birlikteligi Vali Guler'in istifa etmesi için güçlendirilmelidir. Demokrasi, temiz toplum, özgürlük, adalet, eşitlik, barış, mücadelelerini ancak emek cephesi olarak kazanabiliriz."