sene geçen sene. okula bir hafta gecikmeyle gitmişim. herkes tanıştı kaynaştı, ben kimseyi tanımıyorum diye kendi kendimi yiyip bitiriyorum. gitmeden önce kampüsün krokisine bakmıştım binayı kolay bulayım diye. define avındayım sanki öyle bir stres. ulan kampüste hepi topu 4-5 bina var hepsi de birbirinin dibinde. üstünde de dev gibi hangi fakülte oldukları yazıyor. ama işte o "çöm olduğum belli olmasın" stresi insanı yiyip bitiriyor.
ama tabii ki ben binayı bulamadım. deeeev gibi binayı bulamadım. çöm olduğumu belli etmeyi göze alarak bi kızı durdurup sordum. kızda güzel şimdi bakımlı yani. bense dağlar kızı reyhan. ezile ezile sordum. ben de oraya gidiyorum gel beraber gidelim dedi. bölümü sordum. aynı bölümdeymişiz. hatta aynı sınıf. sonra o kız beni arkadaşlık kurduğu diğer 3 kızla daha tanıştırdı. muhabbet ilerledi. meğer biz hep birbirimizle bağlantılıymışız, haberimiz yokmuş.
yolunu kesip soru sorduğum kızla eskiden oturduğumuz evin orda beraber yaşamışız 10 yıl. evlerin arası 5 dakikalık mesafe. ve birbirimizden haberimiz bile olmamış.
bir diğeriyle aynı liseye gitmişiz iki yıl boyunca ve birbirimizi görmemişiz hiç. hatta lisenin 19 mayıs kutlamalarında aynı bahçede gülüp eğlenmişiz. 10 metre uzağımdaymış meğer.
diğeriyle de internet üzerinden bir tanışıklığımız olmuş yaz tatilinde. bir yorumumu beğenmiş.
birisiyle de daha lisedeyken twitterda konuşmuşuz. baya uzuun uzun sohbet etmişiz. sonra sen gel o kız benim sınıf arkadaşım ol.
nelerle karşılaşılacağı asla belli olmayan günlerdir. hayat gerçekten hiç beklemediğiniz yerden yapıyor torpilini.