arkadaşlar biliyorsunuz askere gidecektim fakat bazı sebeplerden ötürü vazgeçtim yani o sebeplerden en büyüğü yatalak valideciğimin gitme oğul, gitme gurban olurum önünde ölürüm gitme beni buralarda yatalak koma diye serzenişidir kıyamadım küçük orospucuğa ve kararımı gitmemekten yana kullandım ve uzun süredir günlerimi evde haber okuyup perdenin arkasından bakıp tayt giyen karılara bakıp iç geçirerek yani pü allah belanızı versin diyerek öldürüyordum.
ta ki dün telefonuma gelen pideci rahmet abinin kısa mesajını görene dek: habibi öldün mü ne oldu iki cumadır piyasada yoksun vay dinine sen hiçbir cumayı kaçırmazdın şüpheleniyorum akşama oturmaya gelicem bi saat demesiyle hemen cevap attım yok abi gerek yok gelmene ben akşam uğrucam dükkana dedim o da ha tamam o zaman gel de iki duanın belini kıralım a.ına koyiyim iyice sıkıldım bu aralar ortalık darbeciden, uğursuzdan, kevaşeden geçilmiyor gel de eski günlerdeki gibi ahlakın yılmaz bekçiliğine devam edelim dedi.
hemen eski günlere dönüşümün şerefine gizli mabedim olan sandukamı açtım ve iki dizimin üstüne çökerek ağır aksak hareketlerle en kral mestimi çıkarıp kafama giydim, hakim yaka gömleğimi ve ceyo sandaletlerimi çıkarıp en beyaz çoraplarımdan çıkarıp hazırlandım. sakallarımı jöleledim ve aynaya bakıp polat alemdar bakışı yaptıktan sonra geri dönüş sinyali verdim. mahalleden çıkıp dükkana doğru yürümeye başladığımda sanki bütün mahalle sakinleri bana hasretmişçesine camlara çıkmış bana bakıp hasretliklerine gülümsüyordu sanki.
hemen hemen dükkana varmış, çevrede olan bitene anlam vermeye çalışıyordum. uzunca süredir dışarı çıkmamıştım, ben ne güzel cennetimde yaşıyordum, kızarmış ekmeklerimiz vardı evimizde üstüne milupa sürüp yatalak valideciğimle birbirimize gülümseyerekyediğimiz bir yandan çayımızı yudumlayıp diğer yandan akrabaları çekiştirdiğimiz hoş bir ortam... bir an için geri dönmek istedim, artık sana ihtiyaçları yok artık ak partililer büyük resmi gördü tamamen, diğer dört harfliler de anladı (laik) bundan sonra kendileri halledebilirler diye düşünsem de beni bu yoldan alıkoyan bir güç vardı sanki. üstümde dışarı çıktığımdan beri gezen bir bulut yığını..
hülasa, dükkana varıp kısa bir muhabbetten sonra pidelerimi yedim ve pideci rahmet abinin beni nasıl özlediğini anladım ellerimi tutup hoşgeldin kardeşim deyişinden. dedim ya gerçi anlatmadım oraları kapıcı sinan abi otomatların parasını ödememiş o sebepten pideci rahmet abiyle aramızda bi takışma olmuştu ama çok şükür ki barıştık işte. buralar özel anlatamayacağım.
+ee hbbia nerelerdesin neler yaptın a.ına koyiyim yüzünü gören tayyiplik oldu şerefsizim.
-abi sorma neler geldi başıma izmir de biliyorsun en son kaldığımda bi ton hengame koptu zart zurt hikayeler neyse uzun hikaye sen anlat bakalım?
+nolsun be .mcık itinen kopuğunan uğraşıyok karılar iyice azıttı bak bak şu karşıdan geçen karı var ya kaşarın teki galiba yeni taşınmış yaz kış kaşar badileri giyip milleti necatiye çeviriyor kevaşe.
-şu açık pembe iri göğüslü tanga giyen mi sarı saçlı hani sağ kolda çanta olan
+aynen habibi
-gel abi dur bakalım lan derdi neymiş kahpenin bu mahallede böyle dolaşılmıcanı kimse söylemedi buna galiba he?
+yok söylemedik özellikle hehe
-sen de az darbeci değilsin rahmet abi gel bakalım dedim ve hemen karının peşinden koşmaya başladık.
rahmet abi sigaradan ve götgöbek oluşundan dolayı tıkanmış olsa da bana yetişti karıyı kolundan tuttum ve çevirip lan hanfendi burası ünalan domalan değil, akıllı ol kıyafetine çeki düzen ver a.ına koyiyim bak dedim.
ya ne diyosun be yobaz mısın paralelci misin ne boksun s.ktir git yeni taşındım ben özgürlükler ülkesinden geldim buraya taaam mı? yağne kimse karışamaz deyince bu paralel ithamı beni delirtti ve artık yeter evde zor duran yüzde yüzüm lan ben deyip yumruğu bi sağ bi sol giriştim o esnada elim badisine takıldı açıldı biraz memesine sütyen de takmamış kahpe.
neyse bi anda normal zamanda gelmez ama olay gereği galiba üçtane ekip arabası sirenler eşliğinde bize doğru geliyordu. hemen ford connectlerden indiler ve beni görünce vay be abi sen miydin burda kamera vardır görmedik diyemeyiz mecbur karakola gidicez dediler ben de genç çocukların başına iş gelmesin diye pideci rahmet abiyle karakola çekildik. işte orda karı bizi darptan şikayet edip sizi bimere de yazıcam sakal suratlar yobaz köpekler diye haykırsa da komiser bizden olduğu için ben hallederim kanka deyip çayımızı ikram edip bizi uğurlarken karının ifadesini gördüğümde bütün gerçekleri tek tek anladım ve komiser kankaya sordum ver lan şunun bi kopyasını okuyum evde ne yazmış dediğimde yav s.ktir et kaşarı al işte bla bla bla sevgilimin evinde kalmıştım o gece bla bla bla üstüme bişey döküldü bla bla bla bu ülke özgür bir ülke kimse karışamaz beni darp ettiler ben izmir liyim ona göre falan deyince kafamda bütün şimşekler çaktı.
bu izmir karıları demek ki ünalan'a kadar gelmişler suriyeliler gibi her yerdelerdi. neyse pideci rahmet abi az eve uğrucam gece dükkana gelirim deyip eve doğru giderken bir yandan düşüncelere dalmış bir yandan da sakallarımı sıvazlayıp ulan yetti be bu mağduriyet ama artık geri geldim çekerim emaneti s.kerim adaleti düşünceleri hasıl olmuştu. yatalak valideciğime olayı anlattığımda az bile etmişin oğul eli armut mu topluyodu ellağam gel ki sokhum bişecik atıştır deyip tosun tv de recep ivedik 4 izlerken bir yandan da çaylarımızı yudumladık.
valideciğim uyuya kaldığında camın önünden çektim onu tekerlekli sandalyesiyle beraber çekerken de ip koptu akşama bağlarım diye düşünüp bu millet hiçbir şeyden anlamıyor dedim kendi kendime...