gariptir ki çocukluk kimi zaman bir küçümseme unsuru olarak kullanılır. nedensiz bir biçimde tartışmaya başlayan iki kişidien birisi karşısındakinin tavırlarını, sözlerini beğenmeyince, yeterince olgun olmadığını düşündüğünde hemen bu küçümsemeyi kullanır:
- çocukluk yapma hulusi.
oysa çocukluk yapabilmek, çocuk olabilmek yeterince üstün bir meziyettir. hani sağa sola asılan riyakar yazılar var ya: bugünün çocukları yarının büyükleri şeklinde, ne kadar irrite edici. bırakalım onun kararını çocuk versin. bakalım o çocuk büyümek istiyor mu? belki hep öyle kalacak/kalmak isteyecek. sonradan birisi çıkıp onu küçümsediğini sanıp iltifat etsin isteyecek.
çocuk olabilmek: mahalle aralarında düşe kalka top koşturmak, misketleri ile oynarken mızıkçılık edip tüm misketleri alıp kaçmak, defterden koparılan kağıttan yapılan uçurtmaları gökyüzüne salmak, okulda kavga edip önlüğün tüm düğmelerini kopartmak akşamın o telaşı hatırlatan karanlığında anne sesini duymak...
en iyisi mi kimseyi kızdırmayın, çocukluk yapmayın...