hayatın akışına müdahele edemeyecek olan olric, kimseyi öldüremezdi de. o yalnızca içsesti, nereye gidersen git seninle gelecek olan herkesin içinden gelen ses, seni seninle yüzleştiren içses. kahramanlara yalnızca bireysel olarak yardımcı olabilirdi, yalnızlıklarını paylaşabilirdi, umutlarını kaybetmemeleri için destek olabilirdi.. zaten onların içinde ortama göre şekil değiştiren, maya* ırkından olduğu şüphelenilen bi karga olduğu için bi savaşçıya daha ihtiyaçları yoktu.
enterezana ise minik kılıcının nerde olduğunu sordu, daha başka soracakları da vardı ya şimdilik bekleyebilirdi, hafta başı sorardı artık..
kargaya senin içses elbetteki alkolik olur, malum klavuzu rus olanın burnu votkadan çıkmaz! her akşam içiyonuz efendimiz? artık dürüst olmanın ve kendinle yüzleşmenin vakti geldi.
yeşil ve şakayık'ın mutluluklarına ortak olan olric ise "elleriniz birbirinizden hiç ayrılmasın, küçük dokunuşlar büyük mutluluklar getirsin, knorr* hep yanınızda olsun" dedi.
hidrojen ve cino'ya "efendiler, şüphe size rahat vermez. sadakatsizi daha yakından tanıyacağınız zaman gelecek." dedi