bu ülkenin başbakanı kendi çiftçisine ananı da al git diyor. çiftçi kim? üreten, emek veren insan.
askerlik yan gelip yatma yeri değildir diyor. askerlik yapan kim? mehmetçik, yani bu ülkenin garibanları, varoşlarındaki, en olmadı orta sınıftan gençler ya da gene o çiftçinin köylünün oğlu.
sosyal güvenlik yasası ülkenin sırtındaki kamburdur diyor. hastaneleri ve okulları ücretli hale getiriyor. ssgss'yi çıkartıyor demiyorum, çıkarttı. -onlara göre- bu kamburu oluşturan kimler? hükümetin ''hizmet etmek zorunda olduğu'' millet/halk; ssk'ya, bağ-kur'a, es'ye üye olanlar, 18 yaş altını saymazsak takriben ülkenin %80'i gibi bir kitle.
ayaklar başı yönetmeye kalkarsa kıyamet kopar diyor. ayaklar kim? anlayın artık diyorum ben de.
özelleştirmeler, ssgss'ler, çiftçiye sübvansenin kalkması ve daha aklıma gelen gelmeyen, saymakla bitmeyecek yapılanlar, yapılmak istenenler. dünya'daki vahşi kapitalizm ile emekçi savaşının türkiye ayağı mevzubahis. akp hükümeti bastırdıkça bastırıyor, ses çıkmasını ise engellemeye çalışıyor, ses çıkartana ''orantılı güç'' kullanacağını açıkça ilan ediyor. ortada da tıpkı ingiltere'nin işçileri temsil etmekle alakası olmayan işçi partisi gibi bir sol parti var tüm bunlara kayıtsız kalan, chp. geriye tek örgütlü direniş, hakları korumak için geriye kalan son kurum olarak sendikalar kalmakta ancak onlarda zayıflatılmaya çalışılıyor. sendikalar ise taksim isteğini kendi kafasına göre belirlemiyor, tabandan gelen sese uyuyor yalnızca. liberalizmin tutkulu savunucusu akp 1 mayıs'ı emekçi günü olarak babasının hayrına kabul etmedi, ortamın gazını almaktır amacı. hal böyleyken taksim bir semboldür artık iki taraf için. bugün çalışma ve sg bakanı ''taksim ticaretin merkezidir'' şeklinde bir açıklamada bulundu. yani bu ne demek? patronlar istemiyor kuzum sizi orda demek.
bu ısrar nedensiz değildir, sendikalar ve işçiler hem türkiye'ye hem dünya'ya seslerini duyurmak, hem de30 yıl önce ölen arkadaşlarının layıkıyla anılmasını gerçekleştirmek niyetindeler. dünya'nın birkaç merkezinden biri istanbul, istanbul'un da merkezi taksim, hükümet de bunu bildiği için izin vermemek niyetinde, 'takılın siz, bi' köşede halay filan çekin işte' söyleminde işçileri gözlerden uzağa sürmek istiyor. artık sağduyu çok gerilerde kaldı, akp çoktan yaptıklarıyla sağduyuyu bitmiş sigara gibi çiğnedi. türkiye ekonomisi için stagflasyon'dan söz edilmeye başlanan şu günlerde eğer taksim düşmezse türkiye düşecektir, 2001 krizi mumla aranacaktır, o yüzden ben taksim diyorum, ısrar ediyorum.