bazen karşımızdaki insanlara baktığımızda gördüklerimizi yine kendilerine yansıtırız. bunu yaparken kesinlikle yaptığımız şeyin farkındayızdır çünkü yansıttıklarımızı görmelerini isteyerek belki de bu gördüklerinden bir takım dersler çıkartmalarını bekleriz, isteriz.
bu bakımdan ayna olabilmek gerçekten zordur. aslında bazen bunu istemeden de yapabiliriz, yani bazen farkında bile değilizdir. karşınızdaki kişiler bunu anlamıyorlarsa veya onlara yansıttıklarınızı göremeyecek kadar gözleri yukarıdaysa verdiklerinizi alamaz.
bir yerden sonra da siz de artık ayna olmayı bırakır ve yardımcı olmaya çalıştığınız insanlardan uzaklaşmak zorunda kalırsınız. kaçış hızınızı etkileyen yegane faktör ise karşınızdaki insanlara olan yakınlığınızın derecesidir. nefret ettiğiniz birilerine karşı da ayna olabilirsiniz ve bunu iyilik maksadından öte yalnızca ve yalnızca onlardan hoşlanmadığınız için de yapabilirsiniz. onların kendilerini görmelerini bir şekilde istersiniz fakat bu durumda yansıttıklarınız genellikle karşınızdakilerin sizden nefret etmesine yol açar. hatta bazen yeri gelir sevdiğiniz insanlar bile bazen onlara kendilerini yansıttığınız için sizden nefret ederler.
diyeceğim şu ki; aynalara bakınız. bakınız ki önce kendinizi, sonra kendinizi görmenizi sağlayan o aynaları görünüz. kendinizden kaçmayınız.