Zor ve boş bir iş olduğunu düşünmekteyim. Bana katkısı şüphesiz oldu ama benden aldıkları da var bu durumun. stresli bir dönemden sonra üniversiteye başlamış bir öğrenci olarak yeter artık biraz olsun ders düşünmeyeyim kafası yaşanıyor hazırlık zorunluysa ve ingilizce bilgin de yeterli değilse zaat-ı haliyle o mereti okumak durumda kalıyorsun. gördüğün şey ise gerçek bir rahatlık. ben bir de ikinci öğretimdim arkadaşlar sene içerisinde yapacak o kadar çok şeyim oldu ki ingilizce öğrenmek dışında. ingilizce konusuna gelirsek sadece kulaktan dolma bilgilerle yada ara sınavlara 1-2 saat çalışmayla bile bir şeyler ister istemez kapıyorsun. kapmazsan yazık zaten haftada 25 saat ingilizce dersi görüp de ordan 0 girip 0 çıkmak.. gerçek başarı bu olurdu sanıyorsam.
gerçek bir gayretle bu kurumlardan ingilizce öğrenilerek çıkılabilir tabi bunu yapan 10 kişi var yada yoktur.
evet rahat bir senenin size zararlarını anlatmak istedim. eğer bir sayısalcıysanız matematiği ne kadar iyi yaparsanız yapın 1 sene hiç bakmadığınız rakamlar tekrar karşınıza çıktığında "aa ben bunu gözüm kapalı çözüyordum lan" diye hava attığınız basit türev integral sorularını bile çözemediğinizi fark edince o bir senelik boşluğun sizden bir şeyler aldığını hissedebiliyorsunuz. pırıl pırıl bilgilerinizin üstü toz tutuyor arkadaşım. he tozdur iki üfleriz geçer diyorsanız siz bilirsiniz. hazırlık demek hayatınıza bir senelik bir mola bir kafa tatili vermek demek ve final günü gelince ulan ya geçemezsem sorularıyla hafif ekşın yaratan bir kurum.