hatta sadece kendisi için bir iç dünyası yoktur. başkaları icin de olabildiğince geniş düzlükler vardır içinde. yani ego ve ukalalığın bittiği noktadan sonra onun arazileri başlar. müstakil rengarenk evleri, çiftlikleri, reçel yapmak için eteğine dağ çileği toplayan kırmızı yanaklı bir kız, coşkulu bir eylül güneşi, saat yönünün tersinde koşan rüzgar ve yel değirmenleri, yol kenarında sıralanmış dilek ağaçları...gibi pastoral ögeler ötelerinde durur, hiç bozulmadan.