çocukluğumdan beri muzdarip olduğum durumdur. ergenlik döneminde biraz geçer gibi olmuştu ama öyle tahmin ediyorum ki vücudun hormon dengesi alt üst olduğu için öyle olmuştu. ilerleyen yaşlarda bu durum daha vahimleşti. sakız çiğnerken sakızı çiğneyecek gücü bulamıyordum ve bu kesinlikle şaka değil. cidden sakızı ağzımda öylece bırakıyordum. doktorlar ilaçlar falan derken anladım ki ben buyum.
cuma günleri herkes çantaları toplar çıkardı sınıftan ve en sona hep ben kalırdım. aslında çok zeki bir insanım fakat hiç bir şey yapacak gücüm olmadığından derslerimi bile yapamıyordum. hep mantık yürüterek yani öğrenmeden sınavları ve sınıfları hep geçiyordum.
çevremdeki kimseye derdimi anlatamıyordum, elini yüzünü yıka geçer minvalinden cevaplar alıyordum genelde. kimseyi ama kimseyi buna inandıramadım ve bu kadar hareketsizlik sonucu artık vücudum iflas noktasına geldi diyebilirim.
çok şükür öyle aşırı kilolu falan olmadım hiç veya ona buna muhtaç kalmadım hep çalıştım. işverenlerim beni severlerdi genelde çünkü vücut çalışmayınca olayı çeneyle bağlıyordum. ağır işlerde çalışmadım zaten pek.
şimdi olayı nereye bağlayayım bilemedim. aslolan çevremize duyarlı olmaktır.
çevremde benim halimi anlayacak yoldaş eş dost olsaydı belki bu durumla başedebilirdim. çevrem beni hep küçük zayıf ve işe yaramaz gördüğü için kimseye yaranmakta istemiyorum.
ben çevremdekileri affediyorum çünkü durumun vehametini anlayabilmelerine imkan yoktu bence. bir ben daha olsaydı çevremde, beni ancak o anlardı.