dersim isyanı

entry343 galeri
    32.
  1. çoluk çocuk denilmeden birçok sivilin katledildiği isyan. bugün "türk katliam yapmaz.", "devletim neylerse güzel eyler" diyenlerin, dersim isyanını biraz inceleyip kendini en azından biraz sorgulaması gerek. dönemin albaylarından hulusi yahyagil, isyanı şöyle anlatır:

    "l938'de bizi dersim isyanını önlemeye ve bastırmaya memur etmişlerdi. isyan dedikleri şey de, bazı dağ köyleri o yıl vergi verememişti. bize verilen emir ise tek kelime idi: 'imha!'..

    'canlı bir şey bırakmayınız; genç-ihtiyar, çocuk-kadın ve saire.'

    bunların çoğu rafızî idi. fakat bu tarz bir muamele ile, bunlar salâh mı bulacaklardı? ben kıt'a komutanı idim. en çetin ve zor vazifeyi de bize verdiler.

    'sen piyadesin, seni topla takviye etmek gerektir' dediler.

    müthiş bir hüzün ve ızrıdap içinde idim. hz. üstad benim bu hüznümü hissetmiş. bu durumu kendisine yazıp soramadım. nasıl yazabilirdim? bu ızdırabımı kâğıda nasıl dökebilirdim? tam merhum pederimle vedalaştım. hayvana bindim gidiyordum. bir de baktım, hizmet eri koşarak geldi. elime bir mektup verdi. mektubu açtım. mektubu üstad kastamonu'dan ürgüp müftüsü olan kardeşi abdülmecid vasıtasiyle gönderiyordu:

    'hulusi'nin bir gailesi var, diye hissediyorum. merak etmesin. risale-i nur'un şakirdlerine inayet ve rahmet, nezaret ve himayet ederler. dünyanın meşakkatleri madem sevap verir, geçerler; o musibetlere karşı sabır içinde, şükür ile, metanetle mukabele edilmek gerekir. hem o, hem sizler, bütün dualarımda ve kazançlarımda benimle berabersiniz.'

    az sonra isyân olan bölgeye gittik. döndük dolaştık. o bölgesi terk etmişler, dağlara mağaralara çekilmişler. rahmet-i ilâhîye yardımımıza yetişti. elimizi kirletmeden ve kana bulaştırmadan bizi kurtardı."
    6 ...