normalde saçma sapan triplere girmeyi hiç sevmeyen, kapris yapmaktan hoşlanmayan, her şeyi net söyleme taraftarı olan şahsımın dengesini bozuyor. ayarlarıyla oynuyor.
güvenle falan da alakası yok. evet güvenmediğiniz insanda akılda hep bir soru işareti kalır ama çok güvendiğiniz insanı hiç mi kıskanmadınız?
sebepsiz bir şey, anlamsız ve de yersiz. aldıramıyor muyuz bunu?
edit: kıskançlık ile hasetlik aynı şey demek değil. haset insan diğer insanların başarılarını falan kıskanır. ben diğer insanların başarı ve başarısızlıkları ile ilgilenmiyorum, diğer insanların hayatları ile de ilgilenmiyorum. aksine sevdiğim insanlar başarı elde ederse sevinir ve mutlu olurum. ben sadece sevdiğim insanları paylaşamıyorum. hele bir de sevgilim falansa, katiyen paylaşamam. kafamda kurarım mesela acaba benden sonra başkasına dokunsa nasıl dokunur, benden sonra başkasına nasıl cümleler sarf eder, nasıl sever gibi. resssmen kriz sebebi ya.