Kanal belli. uçurum oyunlarını seviyorlar. aşk malzemelerini ve moda repliklerini çok iyi kullanıyorlar. kakülleri ölümcül. çok iyi prova yapmışlar. avlarını iyi tanıyorlar. hüznü, çoşkuyu, trajediyi kullanmasını çok iyi biliyorlar. çok etkili yöntemleri var sahneye çıkarken. tam kalbe yöneliyorlar. derine işliyorlar. bıçaklarının ucunda hazzın ve acının mürekkebi var. eğer deneyimliyseniz. yüreğinizde saplanmış birkaç hançerin yarası hala usul usul kanıyorsa, karşı koyabiliyorsunuz. ama aşk mevsimlerinin çokca kurak geçtiği aşk ırmaklarının akmadan tıkandığı bu gariban ülkemizde çok kişinin, sahnenin böyle mükemmel olması açısından ve kalbe bu denli yoğun ışık tutulmasından etkilenmemesi pek mümkün olmuyor. duygularınız ayaktadır artık. aşk gelip kapınızı çalmıştır işte! virüs bulaşmıştır kalbinize. nasıl da derin bir iç acısıyla yanarsınız. iş, okul dünyevi şeyler basit ve anlamsız gözükür size. dünyanın yaşayan son aşığınısınızdır. ve büyük görev artık size verilmiştir. uzun bir yolculuğa çıkmışsınızdır. her şey hazırdır çünkü. aşk oyuncusu kız, şehrin bütün labirentlerini biliyordur. şarkıları, dizeleri, gizli evleri, pusulaları... çok tecrübelidir. aşkın oyuncaklarını birer birer önünüze sunmuştur işte. içinizi alev tutmuştur. bu aşk için ödeyeceğiniz bedeli hayatınızla, son nefesinizle ölçersiniz. gençlik acılarınız, çocukluk eziyetleriniz ayaklanır. aşk sizin için özgürlük ve isyandır. işte elinizden tutulmuştur. devrim ayaklarınızın altına gelmiştir. ama heyhat! bir anda ayaklarınız suya erer. siz bu aşk için bütün ömrünüzü sorgulamaya başlamışken, aşkın perisi o kaküllü kız için her şey bir iki gün içinde başlayıp bitmiştir. yanında bir başka erkekle çıkar karşınıza. duvara çarparsınız. peki ne olmuştur dünyanın en son aşk gerillasına? sıkılmıştır. sevgisi bitmiştir. yanılmıştır. yanındaki kendisini rahatlatıyordur. onu sevmiyordur. aslında kimseyi sevemediğini anlamıştır. işte öyle arada bir duyguları ayağa kalkıp, sonra düşünüyordur. garip bir kızdır!
sonra ne yapar biliyormusunuz o kaküllü kız? size her şey için teşekkür eder. "ne olur kusura bakma" der. "işte ben böyleyim!" siz gençlik acılarınızı, çocukken çektiğiniz eziyetleri, şiirlerinizi, sırlarınızı, gözyaşlarınızı ondan birer birer geri alırken, içinize batırılmış bir hançeri, adeta kanatarak dışarı çıkartıyor gibidir.
"aşk, en püriten halidir", "aşıklar bir şövalyedir" diyen duyarlı dostlarım. ne olur, o aşkı bir ölüm gibi alnına düşürmüş kötü kadından uzak dur. yıllardır erkeğin oynadığı cinai rolü, bir intikam havarisi gibi oynamaya kalkan kadını oyuncaklarından tanı. sırlarını açma ona. şiirlerini verme. yaradılışına karşı kötücül bir oyunu başlatmış olan bu yeni kadın cinsinden kalbini sakın. su gibi berrak; aşka en uzun, en sahici yolu gibi bakan o kadını bulmak senin hassas ruhun için zor olmasa gerek. güzergahını değiştir. "ya hep, ya hiç" de. yolun açık olsun...