az uyuyanlar zeki oluyormuş bilgisini aldığımdan beri günde beş saat uyuyorum. 190 boyunda 84 kilo adamım amına koyayım, kafa yapısına bak uykuyla zekayı ilişkilendiren nöronlarımın motor hücrelerine flamethrower'la saldırayım.
Ee tabi siz gençler bilmezsiniz, 1999 yılında ekşi ilk çıktığı sıralar kayıt olmuşum, millet chat sayfalarında karı düdüklemeye çalışırken ee tabi gizli eşcinseller ortaya çıkmışken, ekşi sözlük zirve oluyor doğal olarak. Ulan ben internet kafede tost yiyip yine aynı yıl o chat sayfasında kadın gibi yazan adamları gördüm.
O sıralar fular geyiği yok, kimse sandalyeden düşmüyor, ciddi ciddi yazıyoruz. Sabahları kalkıyor, duşumu alıp takım elbisemi giyiyorum. Kahvaltımı ettikten sonra iş yerime geliyorum. Hipermetrop gözlüğüm camlarını siliyorum bilgisayarımın on/off tuşuna basıp windows 95 yazısını görüyorum. Klasik windows ekranı tabi açılana kadar bir sürü process nihayetinde giriyorum ekşi'ye.
işaret parmağım klavyede daktiloda yazar gibi döşüyorum milano gezilerimi alkol kokteyl tariflerini, ne nerde yeniri. Benim için insanlara yardım etmek kutsal bir görev o zamanlarda. Sözlük biraz daha tutunca, misafirliklerde bile efenim ekşi sözlük yazarıyım, bu konu hakkında şöyle şöyle diyip kahvemden minik yudumlar alıyorum.
Ya şimdi ne yapıyorum?
Açık oylayanlar oluyor giriyorum hepsinin profillerine okudukça okuyorum, o insan kim neymiş diye öğrenmek hoşuma gidiyor. Kukla diye bi yazar oyladı, şerefsiz pezevenkin(tabiki şaka çok severim kuklayı) entrylerini okuyacağım diye hipermetropum arttı. Hele tek cümle yazarları onları okumuyorum bile sallayın gitsin, abi tavsiyesi.
Kafede oturuyorum kız arkadaşımı beklerken girip bakınıyorum, sabahları günaydın mesajından sonra dünün en kötü entrylerini okuyup insanların nelere kızdığını zevkle öğreniyorum, allah sizi napmasın bıdıklar.
Yatakta bakıyorum bir de yazacak başlık olmayınca kendim açıp yapıştırıyorum, boş iş oldu artık sözlük yazarlığı.
Gençler telefonunuzu sadece sözlüğe girmek için kullanmayın, arayın insanları.
