emperyalist batı neden m kemal atatürkü övüyor

entry10 galeri
    1.
  1. Fikret Başkaya yazısı. gerçekten dünyada firavuni bir düzeni osmanlı sonrası yerleştirmiş bir batı neden övüyor m. kemal i.?

    -----------

    Gerçek Yönleriyle Atatürkçülük’ün yazarı;

    “Batılı yazar ve politika adamları Türk Devrimi’nden Doğu aleminden bir kader, alın yazısı değiştirir gibi, Batı Medeniyetine yönelmesini bir takdir, hayranlık ve büyük bir başarı sayarak bahsetmişlerdir” diyor.

    Herhalde emperyalist devletlerin yöneticileri ve sözcüleri, M. Kemal’in **mavi gözlerine hayranlık duymuyorlardı.** Onu **emperyalist çıkarlar** açısından değerlendiriyorlardı… Bu açıdan bakılınca da kuşkuya yer yoktu. Zira tutulan yol “yeni-sömürgeciliğin” yoluydu.

    Türkiye’de 1920’lerde, 1930’larda gerçekleştirilenler, **klasik sömürgeciliğin tasfiye** edildiği Emperyalist Savaş sonrasında birçok yoksul ülkede gerçekleştirilenlerin **öncüsüydü…** Gerçekleştirilen “inkılaplar”ın Batı’ya bir zararı dokunmadığı gibi, tam tersine Batı’nın işini daha da kolaylaştırmaktaydı. Bu durumu çok iyi bilen emperyalist yöneticiler, M. Kemal’in kişiliğinde **güvenilir bir müttefik** bulmuşlardı. Onun kişiliğinde ayrıca Batı hayranlığının en radikal temsilcisini bulmuşlardı…

    Bu yüzden, **klasik sömürgecilikten kurtulan ülkelere** Batılı yöneticilerin, akıl hocalarının, bu arada “bilim adamları”nın, **M. Kemal örneğini vermeleri** boşuna değildir. Böylece, sanki bir “üçüncü yol” varmış gibi gösterilmek isteniyordu.

    **M. Kemal Hareketi gerçekten emperyalizme karşı olsaydı, emperyalistlerin bölgedeki çıkarlarına ciddi bir darbe indirseydi başkalarına örnek gösterilmesi söz konusu olur muydu?**

    Emperyalist devletler sömürüp baskı altında tuttukları, kaynaklarına el koydukları ülkelerdeki hayati çıkarlarının tehlikeye girmesini isterler miydi? Batılılar, artık klasik sömürgeciliğin gününü doldurduğu bir dönemde, **M. Kemal liderliğinde aralanan kapının yeni sömürgeciliğin yolu olduğunu çok iyi biliyorlardı…**

    M. Kemal Hareketi, emperyalizmin çıkarlarına zarar vermiyordu ve emperyalizmle yeni bir “dengenin kurulması” demekti. Asya’nın, Afrika’nın, Latin Amerika’nın mazlum halkları, M. Kemal’inkine benzer bir yol izledikleri sürece, emperyalizmin bundan hiçbir zararı olmazdı…

    Emperyalistler, Türkiye’deki düzeni diğer azgelişmiş ülkelere örnek göstermekten çıkar umuyorlardı. Bu amaçla, M. Kemal Hareketi “ilerici” bir hareket olarak gösterilmek isteniyordu… Böylece, “ilerici” bir görüntü veren bir **cila altında sömürgeciliğin yeni bir biçimi sergileniyordu. Sonradan buna neo-colonialisme (yeni-sömürgecilik) denilecekti.** Yaklaşık yetmiş yılda yaşadıklarımız, yapılan tüm abartmaların, ideolojik zorlamaların ne anlama geldiğini gösteriyor.

    Azgelişmişlik sürecindeki diğer ülkelerden Türkiye’nin gerçekten bir farkı var mı? Eğer bugün Türkiye Batılılar’ın her istediğini yaptırabildikleri bir ülke olmaktan kurtulamamışsa, bunun nedeni, ülke kaynaklarını **yerli asalak sınıfların emperyalistlerle ortaklaşa talan etmeleri ve sağlıklı gelişme yollarını tıkamalarıdır.** işte bu talan, M. Kemal’in kişiliğinin gerisine gizlenerek yapılıyor.

    Asalak sınıfların ve emperyalistlerin sömürüsü devam ettikçe, bu, “Atatürkçülük” oluyor. Bu sömürüye karış çıkan her kim olursa, “Atatürkçülük yolundan sapmış” sayılıyor.

    M. Kemal, mülk sahibi sınıfların siyasal ve ideolojik **temsilcisi** olarak, o sınıfların çıkarlarını gerçekleştirmek amacıyla bazı “inkılaplar” yaptı.

    -------------

    Doç. Dr. Fikret Başkaya, Paradigmanın Iflası, Doz Yay., Istanbul 1991, sayfa 97, 98.
    9 ...
bu entry yorumlara kapalı.
© 2025 uludağ sözlük