eski sevgiliyi yıllar sonra görmek

entry30 galeri
    17.
  1. bir gündüz vakti, fakir bir çay ocağının havada uçuşan sinekleriyle bulanan,

    önümde ince belli bir çay bardağında dönen, muhabbetin üzerinden henüz 10 dakika geçiyordu..

    10 dakika nerden baksan 10 dakika..

    elin, kolun, ruhun, bedenin ve allah hariç senin bu ana kadar yaşadıklarını senden başka kimse bilmiyor.

    bunu çok normal sanıyordum. diyordum ki evet.. sakin bir zaman dilimi, çay ocağı, bir kaç insan

    Ve istediğim kadar lüks olmasa da dinlendirebildiğim ruhum bedenim..

    Şu önümde kapalı bir havanın altında uzanan yol, saatlerin ve dakikaların cilvesiyle bulanacak

    ve gözümden bir su edasıyla, zaman gibi akıp gidecek.. Önümde sadece bu yol olmayacak..

    belkide daha bunun gibi binlercesine gözlerimle tutulup kalacağım..

    ve geçmesini ve bitmesini istediğim her neyse artık son bulmasını dileyeceğim..

    10 dakika.. Nerden baksan..

    kendi çapımda oluşturduğum bir büyünün yağında kavruluyorum..

    ne güzelde kavruluyorum.. Hissiyat kendini tüm dünyevi işlerden arındırmış..

    ben benim.. Yol önümdeki yol..

    Yanımdaki insanlar bir iki muhabbette tutuklu kaldığım sıradan insanlar mahiyetinde..

    ne diye kalkarsın ki? Böylesine bir havayı niçin bozup çay ocağını terk edersin?

    yürüyordum..

    kuruyemişçinin karşısındaki durağın hemen yanında dikilen, kıvırcık saçlı bir kız ilişiyor gözlerime.

    Ve öyle sanıyorum ki, bunu epeydir yaşamamıştım.

    yaşamam sanıyordum.

    böyle bir kız var, yaşıyor, nefes alıyor fakat, artık yollarımız tümüyle ayrılmıştı.

    onu göremediğim zaman dilimindeki tüm günler o kadar çoğalmıştı ki artık hesabını tutamaz olmuştum.

    bir garip kuşku ve bunca zaman farkının vermiş olduğu çekimserlikle durağa yaklaşıyordum.

    zihnimde yap-boz gibi sağa sola savrulmuş parçalar, durağa yaklaştıkça yerine oturuyordu..

    Her parça eşini buldukça, gözlerimin önünde epeyce tanıdığım bir suret beliriyordu.

    artık parçalar tam olarak yerini bulduğunda, kalbimden diz kapaklarımın bağlarını çözen

    soğuk bir su tüm vücuduma yayılmaya başlamıştı..

    Kalbim uzun zamandır böyle bir heyecanla atmıyordu..

    Ve sanırım bir daha görmekten ümidi kestiğim, her karamsarlığa kapıldığım zaman

    günlüklerimde biriktirdiğim o kız bir kez daha karşıma çıkıyordu..

    Her zamankinden daha güzeldi..

    sanki içtiği sigara bile güzelliğine zarar veremiyordu..

    saçları her zamankinden daha kıvırcıktı..

    ben onu on kez görmüşsem bunun sekizi fotoğraflardı..

    Onu gerçekte görmek hissiyatı, beni öldürüyordu..

    çok durmadı. Otobüsü gelince bindi gitti..

    Bilirsin işte. Senin gittiğin zamanlar benim ruhum bedenimden ayrılmış olur.

    ruhumdan habersiz meczup misali dolaştım makul bir süre.

    Seni görmek, çay ocağında kurduğum tüm düzeni alt üst etti.

    O kurduğum kızsız, aşksız harikalar diyarından çıkardı beni..

    Oysa daha bu sabahın öncesi, sen yaşayan bir hayalettin..

    Sensiz yaşamayı öğrenmiştim..

    Bir sabah durağın tekinde ansızın gerçek oldun, kurduğum tüm düzeni mahvettin..
    5 ...
bu entry yorumlara kapalı.
© 2025 uludağ sözlük