Devlete verilen üstün öldürme yetkisinin biz halka elbette bir yerde geri döneceğini biliyoruz. Bu bir denge oyunudur. O yüzden her ne kadar devlet gerekli bir şirket olsa da ona verilen bu yetkilerin dengeli ve sınırlı olarak verilmesi bu ülkede yaşayan tüm insanlar için en sağlıklı olanıdır.
Belirtmek istediğim bir diğer husus, kriminoloji alanında yapılan araştırmalar sonucu suça verilen cezanın yüksek olması caydırıcı değildir. Aksine suç işleme oranlarında değişiklik olmamıştır veya artış olmuştur. Asıl caydırıcı olan suç işlendiği takdirde kesin olarak ve kısa sürede ceza alınacağı düşüncesidir. Bir suçlu bilir ki o suçu işlerse mahkeme onu adaletin gerektiği şekilde, saçma sapan indirim sebepleri olmadan ve en kısa sürede cezalandıracaktır, bundan kaçış katiyen yoktur.
Şahsi fikrim sorunlu adalet sistemini ve insanların aklındaki bu adalet algısını, insan haklarına saygılı olmanın, herkes ama herkesin istediği saatte sokakta serberstçe dolaşma özgürlüğünün olduğunun ve daha birçok değerin kazandırılması ile bu sorunlar çözülecektir.Zaten düşünme şeklimiz en baştan yanlıştır,cezalandırma sistemidir. Asıl olan önleme sistemidir. Yani hümanist olmakla dahi ilgisi yoktur, en başta bu yazdıklarım ile ilgisi vardır.En başta saygı ile ahlak ile -ki ahlak/din ayrımı mutlaka yapılmalıdır- ilgilidir.